Abdurrahîm Tırsî Hazretleri
18 Nisan 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
İznik civârındaki Tırse köyünde doğduğu için Tırsî nisbeti ile meşhûr olan Abdürrahîm Tirsî Hazretleri, Tarîk-i Kâdiriyye ricâlinden büyük mürşid Eşrefoğlu Rûmî Hazretlerinin dâmâdı ve halîfesidir. Abdürrahîm Tırsî Hazretleri, küçük yaşından itibaren bu büyük mürşidin terbiyesinde yetişmiş ve mürşidinin irtihâlinden sonra da O'nun makâmında postnişîn olmuşdur. 1520 senesinde İznik'de dâr-ı bekâya irtihâl eden Abdürrahîm Tırsî Hazretleri, Eşrefoğlu Rûmî Hazretlerinin türbe-i şerîfinin karşısındaki hazîrede medfûndur.
Abdürrahîm Tırsî Hazretleri, tıpkı selefi ve mürşidi Eşrefoğlu Rûmî Hazretleri gibi hem mûsıkîye âşina hem de bestekâr idi. Ne var ki bestelediği eserlerin hiç biri günümüze ulaşmamışdır. Bestelediği eserler güfte mecmualarından tesbît edilebilmişdir.
Abdürrahim Tirsî Hazretlerinin hece vezniyle ve pek sâde bir Türkçe ile îrâd ettiği nutk-i şerîfleri de vardır. Dîvânı ele geçmemişdir ancak nutuklarından on bir kadarı Sadeddin Nüzhet Ergun tarafından yayınlanmışdır. O'nun nutk-i şerîfleriyle bestelenen ilâhiler yüzyıllarca dergâhlarda okunmuşdur. En çok bestelenen ve okunan nutk-i şerîfi şudur :
N'oldu sana eyâ gönül
Aşk-ı Habîb'e mi uğradın
Durmaz akar gözün yaşı
Tûfân-ı Nûh'a mı uğradın
Çalkanırsın deryâ gibi
Âh edersin Yak'ûb gibi
Çağlarsın ırmaklar gibi
Ayrılığa mı uğradın
Kurudun şol kavlar gibi
Hem kızdın hamâmlar gibi
Tutuşdun külhânlar gibi
Âteş-i aşka mı uğradın
Dala dönmüşken kaddin
Âhir olmuşken ömrün
Bîçare Züleyhâ gibi
Hüsn-i Yûsuf'a mı uğradın
Hükmeyleyen kafdan kafa
Zencîrler uran devlere
Sen Süleymân Nebî gibi
Belkıs-ı şâha mı uğradın
'Aşk ile meydâna girdin
Cân terk edüp bâş oynadın
Mansûr-i Bağdâdî gibi
Şems-i cihâna mı uğradın
Arz eyleyen Hakk'a sözün
Mahveyleyen anda özün
Tûr Dağı'nda Mûsâ gibi
Nûr-i Hudâ'ya mı uğradın
Abdurrahîm-i Tırsî sen
Yürür iken sâğ u esen
Cânlar alup başlar kesen
Heybetli şâha mı uğradın
Abdurrahîm Tırsî Hazretlerinin menkıbelerinden biri, hanımı Züleyhâ Hâtûn'dan rivâyet edilmişdir. Eşrefoğlu Rûmî Hazretlerinin kızı Züleyhâ Hâtûn şöyle anlatmışdır :
Babam Sultân Eşrefzâde Hazretleri dâr-ı dünyâdan dâr-ı ukbâya göç ettiği zaman, yaşım küçük olduğu için Sultân Bayezid Hân'ın vâlidesi beni saraya aldırmışdı, büyüyünceye kadar sarayda onların terbiyesinde kaldım. Yaşım gelince beni Şeyh Abdurrahîm Tırsî'ye nikâhlayıp İznik'e gönderdiler. Bir müddet sonra, Sultan Bayezid'in hasekilerinden Şehzâde Korkud'un vâlidesi, bana müracaat ederek, kocam Abdurrahîm Tırsî'den bir ricâda bulunmamı istedi. Ricâsı da, Sultan Bayezid Hân'dan sonra salatanatın kendi oğlu Korkud'a nasîb olması için kocam Abdurrahîm Tırsî'den himmet talebi idi. Ben de her vesîle ile onun ricâsını dile getirir ve hatırlatırdım fakat kocam hiç kulak asmazdı. Bir gece bir rüya gördüm. Rüyamda bir büyük meclis kurulmuş, o meclisin en yüksek yerine bir taht kurulmuş, o tahtın üzerinde de Sultân-ı Kevneyn ve Resûl-i Sekâleyn Hazret-i Muhammed Mustafâ aleyhi ekmeli't-tehâyâ Efendimiz oturuyor. Etrâfında cihâr-yâr-ı güzîn ile evliyâ-i kirâm ve ulemâ-yı benâm hazerâtı toplanmışlar. Abdurrahîm Tırsî Hazretleri de Sultân-ı Enbiyâ Efendimizin huzûr-i âlîlerinde oturmuş müşâvere ediyorlar. Müşâvere edilen husûs da tahta hangi şehzâdenin geçeceği mes'elesi imiş. Sultân-ı Enbiyâ Efendimiz Abdurrahmân Tırsî'yi işâret ederek "Rûm'un Karaoğlanı Sultân Selîm'i murâd ediyor" buyurdular. Uyanınca kocama rüyâmı anlatıp hikmetini sordum. Buyurdular ki; "Şeyhimin Kızı! Sultan Korkud'un evlâdı olmayacak. Âl-i Osmân'ın nesli münkati' mi olsun? Bu, Hakk'ın murâdına muhâlifdir. Ma'lûm oldu ki evliyâullah, murâdullah ile amel ederler imiş.
Hazret'in diğer menkıbeleri Eşrefoğlu Rûmî Hazretleri'nin Menâkıbı içinde yazılmışdır.
Diğer bir nutk-i şerîfini de teberrüken buraya kaydedelim :
Dost yoluna gelen kişi
Teşvîşsiz gelir biliniz
Yağmaya verir vârını
Cânına kalmaz biliniz
Yokluk ile yola giren
Benlik defterini düren
Dost yoluna cânın veren
Dosta ulaşır biliniz
Her kim ol kadehden içer
Mest olup kendinden geçer
Dost ana nikâbın açar
Müşâhid olur biliniz
Nice dursun bu dilimiz
Dost olupdur hep bilimiz
Her dem tâzedir gülümüz
Ebedî solmaz biliniz
Bu Abdurrahîm-i Tırsî
Ezelîdir anın mesti
Her dem sevenler ol dostu
Söyler usanmaz biliniz
Listeye geri dön