Âfât-ı Lisân

17 Kasım 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet
Eskiden mürşidler dervişlerini "âfât-ı lisân" hastalığından kurtarmak için ağzına bakla koyarlarmış tâ ki her aklına geleni söylemesin, gevezelik etmesin, düşünsün-taşınsın ona göre konuşsun diye. Sôfiyyenin bu güzel âdetinin, Hazret-i Ebûbekir radıyallahu anh Efendimizden yâdigâr kaldığını biliyoruz. Hazret-i Ebûbekir Efendimiz ağzına bir taş koyar, konuşmak istediğinde söyleyeceği söz Allah'ın indinde makbûl mu olur, matrûd mu olur diye düşünür, makbûl olacağını düşünürse taşı çıkarır konuşurmuş.

Eskiden dergâhlarda, adam olmanın vazgeçilmez şartları olan şu dört maddenin yazılı olduğu levhalar vardı.

KILLET-İ KELÂM
KILLET-İ TAÂM
KILLET-İ MENÂM
UZLET-İ ANİ'L ENÂM

Bu dört maddenin en başındaki "Kıllet-i Kelâm",  "Az Konuşmak" demekdir. Diğer üçü de; "Az Yemek", "Az Uyumak" ve "İnsanlardan Uzlet"dir.

Günümüze gelince...Bugün adamın ağzına değil bir bakla tanesi koymak, ağzını bakla ile doldursak faydasız. Maalesef sosyal medya çılgınlığı, kopyala-yapıştır alışkanlığı, her türlü riyâkârlık, insanların tıpkı papağan gibi şuursuzca konuşmaları, artık bir salgın hastalık hâline geldi. Adam olmak isteyen kişi, boş boş konuşmak yerine susup dinlemeyi, okumayı, tefekkür etmeyi, tezekkür etmeyi muhakkak öğrenmeli. Bugün üzülerek görüyoruz ki gençlerimizin çoğu şâirin dediği hâldedir  :


Gör câhili kim sâhib-i irşâd olayım der
Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der

Yukarıda bir örneğini gördüğünüz "EDEB YÂ HÛ" levhası eskiden bütün dergâhlarda asılı imiş. Ecdâdımızın irfânına bakın ki, milletimize edebi en güzel şekilde anlatmak için kelimenin baş harflerinden yararlanarak, "Eline-Beline-Diline sâhip olmak" ma'nâsını vermişler.


Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin lisân âfetleri hakkında bazı hikmetli sözlerini ve nasîhatlerini de bu sizlerle paylaşmak istiyorum. Buyururlardı ki :
  • Dilin cirmi küçük cürmü büyükdür. Diline sâhib ol!
  • Dil, insanı a'lâ-yı illiyîne de, esfel-i sâfilîne de götürür. Sekiz cennetin kapısını açtırmak isteyen bir tevhid ile açıtırır. Cehenneme giden de inkârı sebebiyle gider.
  • Ağzına geleni dersen, eline geleni yersen cehenneme gidersin! 

"Âfât-ı Lisân" mes'elesini en ince teferruatı ile öğrenmek isteyenlere tavsiyemiz, İmâm Gazâlî'nin "İhyâ"sındaki "Kitâbu âfâti'l-lisân" bölümüdür. Neredeyse bir kitap hacmindeki bu bölümde İmâm Gazâlî rahimehullah en başda Resûl-i Ekrem aleyhi's-salâtu ve's-selâm Efendimizin bu hususdaki hadîs-i şerîflerini, sonra da ashâb-ı kirâm ve tâbi'în hazerâtının sözlerini ve tavsiyelerini nakl eder. Bununla da kalmaz, lisâna âit bütün âfetleri yirmi ayrı fasılda inceler.

Bu kıymetli eserde âfât-ı lisân hakkında nakledilen hadîs-i şerîflerden bazıları şunlardır : 
  • Sükût eden kurtulmuşdur.
  • Sükût hikmetdir, fakat susanlar azdır.
  • Âdemoğlunun hatâlarının çoğu dilindendir.
  • Allah'a ve âhirete inanan kişi, ya hayır söylesin ya sussun. 
  • İnsanlar üç kısımdır. Kârda olanlar, selâmetde olanlar ve helâk olanlar. Kârda olanlar, Allah'ı zikredenlerdir. Selâmetde olanlar, diline sâhip olanlardır. Helâk olanlar, bâtıl ve boş sözlere dalanlardır.
'Ârifi gör değme sözü söylemez
Değme bin söze cevâbı bir demez
Ger yürüye ger ine ger uyuya
Her nefes hâşa ki bîhûde vere
Listeye geri dön