27 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir asır kadar önce İstanbul Çemberlitaş'daki Atik Ali Paşa Camii avlusundaki çınar ağacının kovuğunda ferah fahûr yaşayan adam. Adamın şu keyfine bakın, şu huzûruna, râhatına bakın. Pâdişahda yokd böyle keyif. Ne büyük ibret değil mi?
Nice insanlar var ki kâşânelerde oturuyorlar, saraylarda yaşıyorlar, varlık içinde yüzüyorlar ama hiç keyifleri yok, hep bir derdleri var, tasaları var, üzüntüleri var. O saltanat, o bolluk, o mal mülk derdlerine çâre olmuyor. Ömürleri hep ızdırabla geçiyor, endîşeyle geçiyor, korkuyla geçiyor. O geniş saraylar, o koca köşkler onlara dar geliyor. Hesâbını bilmedikleri servetleri, paraları pulları malları mükleri, ağızlarının tadını yerine getirmiyor. Âdetâ "وَمَنْ اَعْرَضَ عَنْ ذِكْر۪ي فَاِنَّ لَهُ مَع۪يشَةً ضَنْكًا ve men a'rada an zikrî fe inne lehû ma'îşeten dankâ" âyetinin canlı misâlleri olmuşlar. Hakk'ın zikrinden yüz çevirenler için katiyyen rahat yokdur bu dünyâda. Hakk'la berâber olanlar için ise, bütün darlık ve meşakkatlerine rağmen, cennet hayâtıdır bu hayât. Nitekim Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmuşdur : "يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ * اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ * فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ * وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي". Meâli şu : "Ey mutmainn olan nefs! Sen O'ndan râzı, O da senden râzı olarak dön Rabbine. Gir has kullarım arasına. Gir benim cennetime". İşte bunlar, ölmeden evvel cennete girenlerdir.