Ağyârı Bırak Yâr İle Sohbet Et

30 Aralık 2018 tarihinde yayınlanmıştır.

Menakıbü'l-Ârifin
Tarîkat-ı aliyyenin edeblerinden biri de ağyâr ile ülfeti kesmek ve yâr ile sohbetdir. Sôfiyyeye göre ağyâr, ehl-i dünyâ ve ehl-i ukbâdır. Yâr ise, dünyâdan da, ukbâdan da yüz çevirip yüzünü Hakk'a dönmüş olanlardır. Bunların bir tek maksadı vardır, o da Hakk'ın rızâsıdır. Bunlarda ne cennet arzusu vardır ne de cehennem korkusu. Bunların tek arzusu Hakk'a kavuşmak, tek korkusu da Hakk'dan uzak düşmekdir.

Hazret-i Mevlânâ, bendegânına hep "Allah sizi görünen kazâdan saklasın" diye duâ edermiş. Bir gün kendisine bu duânın ma'nâsını sormuşlar. Hazret-i Mevlânâ, "Görünen kazâ, ağyâr ile sohbetdir. Sohbet azîzdir.  Kendi cinsinizden başkası ile sohbet etmeyiniz" buyurmuşlardır.

Şems-i Tebrîzî Hazretleri de,"Samîmî bir mürîdin alâmeti, onun ağyâr ile sohbet edememesidir. Eğer o kimse ağyârın sohbetine tesâdüf ederse, onun yanındaki hâli münâfığın mesciddeki, çocuğun mektebdeki, esîrin zindândaki hâli gibi olmalıdır" buyurmuşlardır.


Yâr ile sohbetden maksad, arkadaşlık ve berâberlikdir. Konuşmak şeklindeki sohbet, arkadaşlığın tezâhürlerinden sadece biridir, asıl sohbet, fiil ve gönül birliğidir. Nitekim "ashâb/arkadaşlar" tabiri de buradan gelir. Resûlullah ile berâber olanlara ama berâberlikleri lafda kalmayıp, O'nunla hemhâl olanlara ashâb denir. Zîrâ nice münâfıklar vardır ki, işine geldiği zaman Peygamber'in huzûrunda bulunmuş, işine gelmediği zaman ortadan kaybolmuşdur. Mü'min ve muvahhid olanların da Resûlullah'a bağlılık dereceleri aynı değildir. Meselâ Resûlullah'ı senede bir defa ya da iki defa gören çöldeki bir a'râbî ile her gün, her saat O'nunla berâber olan, O'nun uğruna cânını bile fedâya hâzır olan Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk'in dereceleri aynı olabilir mi?

Vicdân-ı selîmin eseri sıdk u sadâkat
Kalbinde fesâd u fitn'olur ehl-i şekânın
Bütün mürşidler, Hakk yolunun yolcusu olan sâliklere, gâfillerden ve câhillerden sakınmalarını ve dâimâ sâlihlerle ve sâdıklarla berâber olmalarını tavsiye etmişlerdir. Zâten bu, Allah'ın emridir. Nitekim Kur`ân-ı Kerîm'de buna işâret eden bir çok âyetler vardır. Bunlardan birisi, Sûre-i Tevbe'deki "يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn" âyet-i kerîmesi diğeri Sûre-i Kehf'deki "وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُم بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ أَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَن ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ وَكَانَ أَمْرُهُ فُرُطًا" âyet-i kerîmesidir. "Ey mü'minler! Allah'dan korkun ve sâdıklarla berâber olun" meâlindeki ilk âyet-i kerîme çok şumullüdür yani herkese hitâb eder. İkinci âyet-i kerîme ise husûsîdir ve tek gâyesi Hakk rızâsı olanlarla berâber olmayı emreder. İlk âyetde hitâb bütün mü'minleredir, ikincisinde ise hitâb ehl-i tarîk olanlaradır. Zâten ikinci âyetde emredileni yapabilmek herkesin harcı değildir. 

Kur`ân-ı Kerîm'de kötü arkadaşlardan, gâfillerden, câhillerden sakınmak husûsunda da bir çok âyet vardır. Meselâ Sûre-i A'raf'daki "وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ Ve lillâhil esmâul husnâ fed’uhu bihâ ve zerûllezîne yulhıdûne fî esmâihî, se yuczevne mâ kânû ya’melûn" âyet-i kerîmesi bunlardan biridir. Diğer bir âyet, Sûre-i En'âm'daki "قُلِ اللّهُ ثُمَّ ذَرْهُمْ فِي خَوْضِهِمْ يَلْعَبُونَ /kulillahu sümme zerhüm fî havzıhim yel'abûn" âyet-i kerîmesidir. Diğer bir âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk "وَأَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ Va'riz 'anil câhilîn" yani "Câhillerden yüz çevir" buyurmuşdur. Burada câhilden maksad, okuma yazma bilmeyen, tahsîl görmemiş demek değildir, hak ve hakîkati bilmeyen ya da kabûl etmeyen ma'nâsınadır. 

Öyleyse aklı olan bu gibi kimselerden uzak durur ve dâimâ yâr ile ülfet eder. Zîrâ âkil olan kişi, gâyet iyi bilir ki, üzüm üzüme baka baka kararır.


Gel müşterî kul cân rehberi bul
Şirkden berî ol Allah de âh et
Her yere akma zikri bırakma
Ağyâra bakma Allah de âh et
Listeye geri dön