Ağzına Geleni Dersen Cehenneme Gidersin

3 Ekim 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

İnsanların selâmetliği lisânı hıfz etmekledir. Cenâb-ı Peygamber diyor ki, "İki ete sâhib olun" diyor, "iki etinize" diyor, "birisi bacağının arasındaki ete" diyor, yani donuna, uçkuruna, "birisi de iki çene arasındaki ete" diyor. Bu daha mühim bu. Allah dokuz gırtlak boğumu vermiş. Sonra diş kalesinin içine koymuş, dudak kalesinin içine koymuş, bir de irâde vermiş. İrâde kalesi içerisinde dil. Kendisi küçük, cürmü büyük. Cirmi küçük cürmü büyük dilin. Malûm ya dil adamı a'lâ-yı illiyyîne götürür, dil adamı esefel-i sâfilînine indirir. Cennetin, sekiz cennetin kapısını açdırmak isteyen, bir tevhîdle cenneti açdırır. "Lâilâheillallah Muhammedü'r-Resûlullah". Bak bu dille oldu. Gene cehennemin yedi derekâtını açdırmak isteyen de gene dille, ne yapar, bunu inkâr eder, böyle şey olmaz der, dille gene, olmaz der, o vakit olmaz olmaz olur, sonra o da derekâta gider. Onun için evvelâ dile sâhib olmak lâzım. 

Hattâ eski devirde terbiyeciler, rûh terbiyecileri, dil orucu verirlerdi, konuşdurmazlardı insanları. Konuşma orucu verirlerdi. Yemek içmekden müşküldür konuşmamak. Onu da heber vereyim sana. O oruç daha berbatdır. Hele bizim gibi olursa, hasta, konuşma hastası, felâket. Adama eziyet etmek için onu konuşdurmayacaksın. Başına adam koyacaksın. Onun için meselâ Hazret-i Meryem konuşmamakla emrolundu, oruçluydu o gün, lisan orucuydu onunki. "فَاَشَارَتْ اِلَيْهِ۠ fe eşârat ileyh" diyor bak Allahu Teâlâ. Bazı insanları konuşdurmamak lâzım. Hem hiç konuşmaması lâzım. Dilini kökünden kesmeli. Bazen keserler de, ateşden makasla, haberi olmadan. Onun için bazısının ağzına bakla koyarlar, bakla. Bazısına taş. 

Seyyidinâ Ebâbekir Sıddîk radıyallahu anh Hazretleri ağzına taş koyarmış. Yaaa! Çok mühim konuşduğum söz. Farz filan değil bizde lisan orucu ama terbiyeciler bunu yaparlar. İşte, Seyyidinâ Ebâbekir Sıddîk, taş koyarmış ağzına.  

Dinleyenlerden birisi, "Konuşmamak için mi?" diye sorunca Efendi Hazretleri buyurdular ki : 

Yok, konuşacak ama ya hayır konuş ya sükût et. Ağzına geleni dersen, eline geleni yersen, cehenneme gidersin. Ağzına geleni diyorsun, eline geleni yiyorsun, cehenneme gider adam sonra, neûzübillah. Ağzına koyarmış taşı, bir şey söyleyeceği vakitde, bu konuşacağım sözün nihâyetinde Hakk Teâlâ'yı kırar mıyız, Allah'ı üzer miyiz? Allah üzülür. Allah sevinir. Münezzehdir ama akâidde böyledir. Cenâb-ı Hakk'ı üzer miyim, Hakk Teâlâ'nın indinde bu mergûb mu olur, mahbûb mu olur yoksa matrûd mu olur sözüm? Ondan sonra, makbûlse, çıkarır ağzından konuşurlarmış, Seyyidinâ Ebâbekir Sıddîk. Bekir Ağa değil. Ebûbekir Sıddîk. Hani Allahu Teâlâ, Kur`ân'da "ف۪ي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ fî mak'adı sıdkin 'inde melîkin muktedir" diyor ya, "mak'ad-ı sıdka giderler, muktedir olan melîkin yanında" diyor. O makâma yükselmiş zât o. En yüksek makâm, sıddîkiyyet. 

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön