22 Haziran 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin beyânına göre, bir insan dünyâda ne ile meşgûl olursa, ölürken de onunla meşgûl olur, ölürken ne ile meşgûl olursa kabirde de onunla meşgûl olur, kabirde ne ile meşgûl olursa, mahşer günü dirildiği zaman da onunla meşgûl olur.
Cenâb-ı Hakk, Hazret-i Îsâ'ya, "Yâ Îsâ, sana bir ibret göstereceğim, şu kabirde yatan kişi için duâ et de onu dirilteyim" buyurmuş. Hazret-i Îsâ, duâ edip "kum bi iznillah" deyince kabir yarılmış ve içinden bir adam çıkmış. Başındaki toprakları silkeleyerek kabirden çıkan adam, Hazret-i Îsâ'ya "Eşeğim nerede?" diye sormuş. Hazret-i Îsâ, adamın bu hâline çok şaşırmış ve Cenâb-ı Hakk'a bunun hikmetini sormuş. Cenâb-ı Hakk, "Bu adam dünyâda hep eşeği ile meşgûl olurdu da ondan" buyurmuş.Ehlullah hazerâtı, "Âhiretdeki makâmının ne olacağını merâk eden kimse, bu dünyâda ne ile meşgûl olduğuna baksın" buyurarak bu hakîkate işâret etmişlerdir. Burada meşgûliyetden maksad, bedenin meşgûliyeti değil kalbin meşgûliyetidir. Zîrâ insan, bir iş işlerken kalbi başka bir yerde olabilir. Meselâ gösteriş için ibâdet eden ya da yaptığı hayrı bir menfaat için yapan kimse her ne kadar görünüşde iyi işlerle meşgûl ise de hakîkatde kalbi başka şeylerle meşgûl olduğundan yaptıklarından hiç bir fayda göremez.