Alâeddin Yavaşça'nın Hâtıralarında Muzaffer Efendi

8 Ağustos 2015 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi
Büyük mûsıkîşinâsımız Alâeddin Hoca, vaktiyle kendisiyle yapılan bir mülâkatda Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri hakkında şöyle diyor :
Sahaflar, ışığı olanlarla, ışığa tâlib olanların buluşdukları bir mekândır. Bu kıymetlerden biri Ekrem Karadeniz, diğeri de Muzaffer Ozak'dı. Çok kıymetli kitapların bulunmasında ve insanların istifâde etmesinde çok büyük hizmetleri olmuşdur. Bu anlamda İbnülemin Mahmud Kemal Bey de onların öncüsü ve destekçisiydi. Onlara gereken ehemmiyeti ve desteği hep verdi. Bu vesîleyle Pazartesi geceleri İbnülemin Kemal Bey'in evinde icrâ edilen mûsıkî ve sohbet meclislerinde Muzaffer Hoca'nın yeri hep hazırdı. Zamanın her alanında kıymetli insanlarının, profesörlerinin, hukukçularının, doktorlarının ve mûsıkî üstâdlarının yer aldığı bu toplantılarda sesinden ve özellikle dînî malûmatından istifâde ederdik. Kendisiyle ünsiyetimiz o yıllara dayanır.
O mekândan istifâde etmeyi bilmiş ve kendini çok iyi yetiştirmişdir. Güzel bir insandı. Çok şık giyinirdi, cismi gibi rûhu da güzeldi. Nezâketi ve asâletiyle hürmet edilen bir kimseydi. Uhrevî hayâtıyla yani maneviyâtıyla, maddî dünyâsını çok güzel birleştirmişdi. Hoca, "Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyâya, her an ölebilirmiş gibi diğer dünyâya çalışma" prensibini taşıyan neşeli ve neşelendiren bir zât idi.
Bir gün, Taşlık Gazinosunda Hâfız Cemiyeti yapıldı. Beni de davet ettiler. Orada yan yana oturduk. Bana, "Hoca seninle güfte ve beste olarak birleşelim" dedi. Daha sonra bana yedi kıtalı, 'Bülbül-veş figân eyler" mısraıyla başlayan şiirini verdi. Ben de Dügâh makâmında besteledim ve adına "ARŞ" dedim, yedi kıtalı olduğu için. Kendisiyle böyle de bir hâtıram vardır.
Alâeddin Yavaşça üstâdımızın bahsetdiği bu kıymetli eseri bizzat bestekârının sesinden dinleyebilesiniz diye aşağıdaki kaydı yayınladım.

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön