3 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Zarar vermek ma'nâsına gelen darr veya durr masdarından sıfat olup zarar veren demekdir. İsm-i tarîf ile Cenâb-ı Hakk'a izâfe edildiğinde manâsı, Allah'ın dilediği vakitde, dilediği kimseye, dilediği zararı erişdirmesi demekdir. Yani Allah bir zarar murâd ederse, kimse o zarara mâni olamaz. Tıpkı Allah bir hayır murâd etdiğinde kimsenin o hayra mâni olamaması gibi. "وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪يبُ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ" âyet-i celîlesi bunu ilân eder.
99 esmâ arasında yer alan bu esmâ, daha önce îzâhını yapdığımız Nâfi' esmâsının mukâbilidir, başka bir tabîrle ikizidir. Bu yüzden de Kur`ân-ı Kerîm'in pek çok yerinde hayır, menfaat ve rahmetin mukâbili olarak zarar zikredilmişdir.
Zarar da türlü türlüdür. Elem de bir zarardır, hastalık da, mal kaybı da zarardır, can kaybı da. Yalnız şu var ki zarar da menfaat gibi izâfîdir. Nice zarar gibi görünen şeyler hayır olabilir, nice menfaat gibi görünen şeyler şeyler de şer olabilir. Celâlde cemâl, cemâlde celâl gizlidir çünkü. Meselâ insan hasta olur, sabrederse ecir alır, yâhud hastalık onun günâhına kefâret olur yâhud derecesini yükseltir. Başka bir kimse için aynı hastalık felâket olur. Çünkü o sabretmez, bunu Hakk'dan bilmez, hattâ isyân eder Allah'a. Diğer bütün zararları da buna kıyâs edebilirsiniz.
Bu esmânın tecellîlerini her zaman her yerde görmekdeyiz. Hastalıklar, belâlar, musîbetler, âfetler hep bu esmânın tecellîleridir. Tehlikeli bir virüsden tutun da yıldırım düşmesine kadar zarar verici ne varsa hepsi de bu esmânın tecellîsidir. Bir deşöyle bir tecellîsi vardır bu esmânın. Meselâ dişimiz ağrır, bu bir mazarratdır. Ama bu mazarrat bizim iyiliğimiz içindir. Çünkü dişimiz ağrımasa dişçiye gitmeyiz. Dişimizdeki iltihap yâhu çürük başımıza büyük işler açar. Meselâ kötü bir koku duyarız, bu bizi mutazarrır eder. Eder ama bu da bir uyarıdır, iyiliğimiz içindir bizim. O kötü kokudan uzaklaşmazsak sıhhatimiz bozulur, başımız derde girer zîrâ. Yine bu ismin tecellîlerindendir ki bazı menfaatler mazarratlar altında gizlidir. Ne gibi? Meselâ küçük çocuklar aşıdan korkarlar. Çünkü iğne acıtır biraz. Bu da bir mazarratdır zâhirde. Halbuki aşı çocuğu hastalıkdan korur, onun iyiliği içindir.
Bizim bu esmâdan alacağımız hisseye gelince. Bu da âfâkî ve enfüsî olmak üzere iki türlüdür. Âfâkî olanı, hak edenleri cezâlandırmak yâhud tedib maksadıyla cezâ vermekdir. Meselâ çocuğun kabahatini onu azarlayarak yâhud harçlığını keserek cezâlandırmak gibi. Enfüsî olanı da nefsi terbiye etmek için onu azarlamak, yerine göre cezâ vermek, nefsin kuvvetlerini zaafa uğratmakdır.