Olur tâvûs-ı kudsî evvelîn menzilde bâl-efşân
Ne rütbe mürtefi'dir âşiyân-ı şân-ı bismillah
Hezârân sidre-zîr-i sâyesinde buldular rıf'at
Anunçün lâ-mekân oldu serâ bûstân-ı bismillah
Değil mi gülşen-i nazm-ı mübînin serv-i âzâdı
Hatt-ı âzâdı olduysa n'ola 'unvân-ı bismillah
Boyun eğdi görünce nahl-ı tûbâ rıf'at ü şânın
Dedi tûbâ-leke ey şâh cihân-gerdân-ı bismillah
Sırât-ı müstakîmi anla hatt-ı istivâsından
Varır Allah'a doğru menhec-i âsân-ı bismillah
Gör anda nükte-i "lâ taknatû min rahmetillah"ı
Nice nezdîkdir Allah'a bak Rahmân-ı bismillah
Rahîm'in lutfuna mazhar olur dâmen tutan âhir
Rahîm ile mutarraz oldu çün dâmân-ı bismillah
İder hurşîdi zerre zerreyi hurşîd-i 'âlem-tâb
Nikâb-endâz-ı nâz oldukça hüsn ü ân-ı bismillah
Burâk-ı berk-tâz-ı 'aklı yarı yolda kor dâim
'Inân-ı himmete 'aşk eylese yekrân-ı bismillah
Zıyâ-i şem'-i vahdet meş'al-i râh-ı hidâyetdir
Serâpâ nûrdur âyîne-i rahşân-ı bismillah
Değildir münkat' ümmîdimiz Allah'dan Kânî
Olaldan kenz-i lâ yefnâ-yı rahmet-kân-ı bismillah
Ebûbekir Kânî Efendi