5 Haziran 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Gafûr, gafr kökünden gelir. Gafr, sözlükde "örtmek, gizlemek, kirlenmekden korumak için bir şeyin üstünü örtmek" gibi ma'nâlara gelir. Türkçemize de geçmiş olan gufrân, mağfiret, istiğfar ve mağfûr da yine aynı kökdendir. Bu ismi-i şerîf Cenâb-ı Hakk'ın mağfiretinin ziyâdeliğini, genişliğini ve devamlılığını ifâde eder. Çünkü Gafûr, faûl vezninden ism-i fâildir ve mübâlağa ifâde eder. Cenâb-ı Hakk her günâhı mağfiret eder, herkesin günahını mağfiret eder, günah ne kadar çok olursa olsun mağfiret eder ve her zaman mağfiret eder. Gafûr'un ma'nâsı budur.
Bu ism-i şerîf, bir kaç türlü tezâhür eder. Birisi, Cenâb-ı Hakk'ın kulunun günah ve kabahatlerini örtüp onu bu dünyâda halka rezîl olmakdan korumasıdır. Eğer böyle olmasaydı, kimse kimsenin yüzüne bakamazdı. Diğeri, Cenâb-ı Hakk'ın kulunu hesâb gününde rezîl olmakdan korumasıdır, onun günahlarını örtmesi, başkalarına bildirmemesidir. Bu ism-i şerîfin üçüncü bir tezâhürü de, Cenâb-ı Hakk'ın kulunu işlediği günahlardan dolayı devamlı utanç içinde yaşamakdan kurtarmasıdır. Bu da kulunun tövbesini kabûl edip, günahlarını silmesi ile olur. Eğer böyle olmasaydı, günahkârlar bâhusûs büyük günahlar işleyenler, tövbekâr da olsalar, ölünceye kadar mahcûbiyet içinde kalırlardı.
Cenâb-ı Hakk'ın bu ism-i şerîfi Kur`ân-ı Kerîm'de doksan bir defa geçer. Yine Gafûr'a yakın bir ma'nâ ifâde eden Gaffâr ismi-i şerîfi ve bu isimlerle alâkalı olan mağfiret ve istiğfar kelimeleri de pek çok âyetde zikredilmişdir. Bunların yekûnu iki yüzden fazladır. Kitâbullah'da bu isimlerin bu kadar çok zikredilmesi ve mağfiretden bu kadar çok bahsedilmesi de çok manidardır. İnsan sürekli hatâ yapar, günah işler. Allah da devamlı suçları örter, günahları affeder.
Kulun bu isimden alacağı hisse, kimsenin ayıbını ortaya çıkarmamak, yüzüne vurmamak, başkalarına anlatmamak ve görülen bütün ayıpları örtmek ve gizlemekdir. Yine kendisine yapılan kötülükleri affetmesi, kimseye kîn gütmemesi, intikam peşinde koşmamasıdır.