20 Ocak 2022 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinin hutbelerini hiç kaçırmayan bir adamcağız varmış, bu adamcağız hemen hemen her hutbede cezbeye gelir, kendisini kaybeder, kendisini bir o tarafa bir bu tarafa savurur, caminin içi karmakarışık olurmuş. Onu zabt etmek için beş on kişi uğraşır fakat bir türlü güç yetiremezlermiş. Bir gün bunun sebebini sormuşlar, "Nasıl oluyor da on kişi bile seni zabt edemiyor, bu kuvveti nerden buluyorsun?" demişler. "Bana Hazret-i Ali kuvveti geliyor" demiş.
Bir gün onu denemek için, güç kuvvet isteyen bir iş vermişler, açılmayan bir kutuyu verip, "Bunu ancak sen açarsın" demişler. Adamcağız uğraşmış uğraşmış kan ter içinde kalmış ama bir türlü kutuyu açamamış. "Hani sende Hazret-i Ali kuvveti vardı?" demişler. "Evet ama o her zaman gelmez" demiş.
Mürşid-i kâmilin kuvveti, câzibesi işte böyle olur. Bazen tek bir sözüyle, bazen tek bir bakışıyla insanı cezbeye getirir. O cezbenin tesiriyle insan ne yapdığını, nasıl yapdığını bilemez de sorulunca ancak böyle tarif eder, "Bana Ali kuvveti geliyor" der.