Âlimler ve Niyetleri
10 Şubat 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
- Bazıları sırf büyüklenmek maksadıyla ilim tahsîl ederler. Bunlar, öğrendikleri ilimden dünyevî bazı menfaatler temin etseler de, ilmin manevî feyzinden mahrûm kalırlar. Üstelik ilmi kibirlerine âlet ettikleri için, câhillerden addolunurlar. Nitekim tekebbür için ilim öğrenenlerden bir feyz de alınmaz.
- Bazısı da, "ne çok biliyor" desinler diye ilim öğrenir. Bunların ilmi yalnız dillerindedir, fiillerine aksetmez yani öğrendikleriyle amel etmezler, mürâîlik yaparlar. Bu mürâîlikleri sebebiyle de ilmin feyzinden mahrûm kalırlar. Sözleriyle işleri birbirini tutmayan bu zümre de, ilmi riyâ ve gösterişe âlet ettikleri için münâfıklardan sayılırlar.
- Bazısı da ilmi cedelleşmek, rakiplerine üstün gelmek, onları rezil etmek için öğrenir. Bunlar da öğrendikleri ilimden istifâde edemezler ve ilmi hased, buğz ve adâvet gibi nefsânî hastalıklarına âlet ettikleri için fâsıklardan addolunurlar.
- Bir zümre de ilmi sırf dünyâ menfaati için, mal-mülk, makâm-mevki sâhibi olmak için öğrenir. Bunlar da öğrendikleri ilimden istifâde edemezler ve ilmi nefsânî arzularına, şehvetlerine ve dünyâperestliklerine âlet ettikleri için zındıklardan addolunurlar.
- Bazıları da, ilmi onunla amel etmek ve halka faydalı olmak için tahsîl ederler. Bunlar, ilmi nefsânî arzularına ve dünyevî menfaatlerine âlet etmeyen muhlislerdir. Öğrendikleriyle amel ederken de, öğrendiklerini öğretirken de dâimâ ihlasla hareket eden bu kudsî insanların yegâne gâyesi Allah rızâsı olduğu için, onların ilimden sadece kendileri değil herkes istifâde eder. Üstelik bu istifâde onların hayâtı ile sınırlı kalmaz, öldükden sonra da devâm eder. İşte Allah'ın rızâsını kazanan ve peygamberlere vâris olan gerçek ehl-i ilim bunlardır.
Bütün ameller niyetlere göredir, herkes yaptığının karşılığını niyetine göre alır.
Hadîs-i Şerîf