القابض El-Kâbız Celle Celâluh

2 Mayıs 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Hikmet

Almak, tutmak, sıkmak, daraltmak manâlarına gelen kabz kökünden gelir. Allah'a nisbet edildiğinde, rızkı daraltan, rûhlarını kabz ederek cânlıların hayâtına son veren gibi manâlara gelir. Daha geniş manâsı, kudretiyle her şeyi taht-ı mahkûmiyyeti altında tutan demekdir. 

Bu ismin husûsî manâlarından biri de kalbe taalluk eder. Allah kalbleri de kabz eder yani daraltır, sıkar. Bu da türlü türlü olur. Bu darlık bazı kalbde gaflet sebebiyle, bazısında cehâlet sebebiyle, bazısında masiyet sebebiyle, bazısında küfür ve zulmet sebebiyle olur. Bazı kalblerde de korku ve haşyet sebebiyle kabz hâli meydana gelir. Bazen de keder ve gam olarak tecellî eder bu esmâ.

Kulun bu isimden alacağı hisseye gelince. Bunun da bir kaç vechesi vardır. Herkesi alâkadar eden tarafı, malı israf etmemek, harcamaları yerli yerinde yapmakdır yani lüzumsuz yere mal sarf etmemekdir. İster çocuğun harçlığı için olsun, ister bir eşyâ için olsun, ister hayır hasenât için olsun, her masrafı ölçülü yapmakdır, aşırıya kaçmamakdır. İlim ehline taalluk eden hisse ise, ilmi, ehil olmayanlara vermemekdir. Hikmet ehlini alâkadar eden hisse, hikmeti ortaya dökmemek, yalnız ehil olanlara tevdi etmekdir. Enfüsî bakımdan alınacak hisse ise, nefsin isteklerine ket vurmak, nefsin murâdını vermemek, onu hep sıkıştırmak ve mahrûm bırakmakdır. Zîrâ nefs ile mücâdelenin yolu budur. Seyr-i sülûk ehlinin bu esmâdan alacağı hisse de budur.

Listeye geri dön