28 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Bir gün Hazret-i Mûsâ aleyhisselâm Tûr'a giderken, önüne bir adam çıkdı ve dedi ki "Yâ Mûsâ, Cenâb-ı Hakk'a sor, acabâ ben ehl-i nâr mıyım, ehl-i nûr muyum?" yani "cennetlik miyim cehennemlik miyim?" dedi. Hazret-i Mûsâ Tûr'a gitti, Cenâb-ı Hakk O'na dedi ki, "Yâ Mûsâ! Senin indinde bir emânetim var, birisi sana bir soru sordu, onu niçin bana söylemedin?". Hazret-i Mûsâ, "Yâ Rabbi, senin için gizli bir şey yokdur, semâda ve ardda ne varsa her şeyi sen bilicisin, herşeyin hâliki ve fâili sensin" dedi. Cenâb-ı Hakk buyurdu ki, "Söyle o kuluma, ne yaparsa yapsın onu nâra koyacağım". Sonra Mûsâ aleyhisselâm geldi ve o zâta dedi ki, "Cenâb-ı Hakk buyurdu ki, o kuluma söyle". O zât, Hazret-i Mûsâ'nın sözünü keserek, "Gerisini söyleme, Cenâb-ı Hakk bana kulum dedi ya, o benim için kâfîdir, ister cehennemine koysun, ister cennetine alsın" dedi.Efendi Hazretleri buyurdular ki :
İşte bütün şeref bunda yani Allah'a kul olmakda. Eğer kalbin aşk-ı Muhammed'le çarpıyorsa, kalbin Allah aşkıyla titriyorsa, Allah sana kulum demezse ne yapacaksın? Yani bu senin için azâb olmaz mı?