Allah Dostlarının Kabirlerine Çöp Dökenler
7 Ekim 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Avrupadan bir kaç kişi gelmişdi. Bunlar benim vesîlemle îmân eden, bana muhabbet eden kişilerdi. Dediler ki "Biz kitaplarda okuduk, İstanbul'da ashâb-ı kirâm varmış. Biz Medîne'ye gidemiyoruz, bâri hiç olmazsa peygamberin arkadaşlarını ziyâret edelim. Lütfen bize onların yerlerini göster" dediler. Götürdüm. Keşke götürmez olaydım. Bir de gittik ki, ashâbın kabri üzerine çöp dökmüşler. Rezîl oldum, rüsvây oldum.
Hey gidi mü'minler! Hey gidi âşık u sâdıklar! Hıristiyanlar Hazret-i Îsâ'nın eşeğinin nalına bile hürmet ediyorlar. Peygamberin sevgili ashâbının kabrine çök dökenler hiç felâh bulur mu? Böyle bir kavim hiç iflâh olur mu? Cemâlullahı temsîl eden veliyyulahın, Allah'ın dostlarının kabrine çöp dökenler iflâh olur mu?Efendi Hazretleri, buna benzer bir manzarayla Edirne'de de karşılaşmışlar. 1970'lerde bir vesîle ile Edirne'ye gittiklerinde büyük velîlerden Hasan Sezâyî Kuddise Sırruh Hazretlerinin türbesini ziyâret etmişler. Gördüklerine çok üzülmüşler. Buyurmuşlardı ki,
Hazret'in türbesi yıkılmış, vîrâne olmuş. Edirne diyâr-ı İslâm olduğu halde sanki türbesinin üzerinden küffâr-ı hâkisâr geçmiş gibi. Mü'minler türbeye hiç bakmadıkları gibi bir de çöplerini götürüp oraya dökmüşler. Bu zâtın kıymetini ecnebîler biliyor, İngiltere'ye gittiğimde O'nun dîvânını müzede görmüşdüm.Bunlara benzer utanılacak bir vak'a daha hatırlıyorum. Yurtdışından araştırma yapmak için Türkiye'ye gelen bir akademisyen, araştırdığı konu gereği Bursa'da Hazret-i Üftâde'nin türbesine gitmiş. Bir de bakmış ki, türbe yıkık dökük, çatı açılmış, her yer toz toprak ve çer çöp içinde, türbe perîşân bir vaziyetde. İstanbul'a gelince gördüklerini buradaki muhâtablarına anlatmış ve buna bir çâre bulunması gerektiğini söylemiş. Maalesef kimse umursamamış. Yetkili mercilere müracaat etmiş, onlardan da bir cevap alamamış. O yabancı akademsiyen bir vesîle ile Efendi Hazretlerine uğradığında bu hâdiseden de bahsetmiş. Efendi Hazretleri, hem türbenin o halde oluşuna hem kimsenin bu hâli umursamamasına çok üzülmüşler. Üstelik bu millet hiç kıymet vermezken, müslüman bile olmayan bir ecnebînin bir İslâm velîsine gösterdiği hürmet karşısında mahcûb olmuşlar. Hemen tanıdığı hayır sâhiblerini seferber ederek türbenin tamiratını ve temizliğini deruhde etmişler.
Rüzgâra karşı tüküren kendi yüzüne tükürür.