14 Mayıs 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Nefsin sıfatı yedidir. Bu yedi sıfata karşı yedi esmâ çekiyoruz. Lâilâheillallah, Allah, Hû, Hakk, Hayy, Kayyûm, Kahhâr. Kul ile Allah arasında yetmiş bin perde vardır, bu esmâlardan onar bin çekilirse, yedi esmâdan yetmiş bin yapar. Artık bu sâlikin, zâkirin istidâdına göredir. Bazısı bir seferde yetmiş bin yaparsa Hakk'la mülâkât olur. İstidâdı varsa, bir seferde. Yoksa, bir daha, bir daha, bir daha, vuslata kadar yani.
Lâilâheillallah, Allah, Hû, Hakk, Hayy, Kayyûm, Kahhâr. Her birinden on bin aded çekmek şartiyle, yetmiş bin yapar. Yedi aded on bin yetmiş bin yapar. Hakk'la kul arasında yetmiş bin perde var, yırtar. Ama bir seferde olmazsa bir daha, bir daha, bir daha. Buna devam. Yani bir evin içinde bir canlı var, biliyorsun, kapıyı bir defa çaldın açmadılar, bir daha çal, gene açmadılar, bir daha çal, açmadılar, çala çala bir gün kapıyı açarlar.
Bir adam yolda giderken de, ya arabayı kullanırken, ya tayyârede, gene Allah'la meşgûl olması lâızm. Eli otomobilde, kalbi Allah'da. Eli işde, dili Allah'ın isminde, muhabbeti kalbinde olacak.
Bu husûslarda sôfiyyenin âdâbı, kıbleye karşı oturmak, diz üstü oturmak ve bir huzûra kavuşdukdan sonra, istiğfâr ederek, yapdığı günahları hatırlayarak, Allah'dan af taleb ederek, bunları düşündükden sonra zikre başlaması lâzım gelir. Fakat zamânımızda işler çoğaldığından dolayı, dünyâyı terketmemek için, hem elinle işiyle, dilinde esmâ-yı ilâhî ile, gönlünde muhabbet ile, gözünde Hakk'ın cemâliyle, işini görür.
Hayâlin gözümde, sevgin gönlümde, ismin dilimde. Kalem kırdım, kağıdı yırtdım.
El kârda, gönül Yâr'da.