7 Şubat 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
Allah, sevdiğine de sevmediğine de malı verir. Bir daha söylüyorum. Kulağını benden yana ver. Allah sevdiği kuluna da sevmediği kuluna da malı verir. Sevmediğine malı verir, azâbını çoğaltır, sevdiğine malı verir, kendine yaklaştırır. Çünkü sevdiği kişinin eline mal geçerse, o mal, onun için bir binek olur. O kimse, hayır hasenât yapar, o malı, nefs-i emmâresine harcamaz. O malın Allah'ın malı olduğunu bilir, kendi de Allah'ın kulu olduğunun farkına varır.
Allah, sevdiğine de sevmediğine de malı verir. Sevdiklerine verdiği malı hayra harcatır, hayra sarfettirir. Talebe okutturur, hastahâne yaptırır, ağaç diktirir, kuyu açtırır, yol yaptırır, mekteb yaptırır, câmi yaptırır, insanları menfaatlandıracak işler gördürür.Kur`ân-ı Kerîm'de ve Hadîs-i Şerîflerde dünyâ malının fitne olduğu bildirilmişdir. Biz fitne denilince hep kötü bir şey anlarız ama aslında fitne demek, imtihan demekdir. Yani para-pul, mal-mülk, servet-sâmân sâhibi olmak bizâtihî kötü değildir. Zenginlik bir kimsenin iyi mi kötü mü olduğunu ortaya çıkaran bir ölçü ve mihenkdir. Malını ve parasını hayra sarfeden kişi hayırlı, şerre sarfeden kişi ise hayırsızdır.