Allah Muhabbetini Kimlere Verir?

Efendi Hazretleri, Amerika'daki bir sohbet meclisinde, "İnsan Allah'a yaklaşmak için ne yapmalıdır?" şeklindeki bir soruya şu cevâbı verdiler :

Allah'ın ona verdiği nimetleri düşünürse, mutlakâ Allah'a yönelecek. Veyâhud Allah'ın başka halka vermiş olduğu, celâl sıfatının tecelliyâtı, a'mâlık, mecnûnluk, kanserlik, ülserlik, onları görünce, Hakk'a mutlakâ yönelmesi lâzım gelir. 

Kirâcı bir adam, evi olmasa, evi olanlara bakarsa hüsrân içinde kalır. Ama kirâya yer bulamayıp, sokakda kalmış olanları gördüğü vakitde, Allah'a yaklaşır. Meselâ Allah sıhhat vermiş, hastaları görürse, o vakit, sıhhatde olduğunu bilecek. Gece olmasaydı gündüzü bilemezdik. Onun için sevecek Allah'ı. Allah'ın verdiği bu nimetlere şükrederse, Allah onun kalbine muhabbetini verir. Verince Allah'ı sevmeye başlar. Şükürsüz kalb, Allah'ı sevemez. Allah'ı sevmek öyle, nimetlerine bakacaksın, verdiği nimetleri, bir de musîbetler var, onlardan seni berî kılmış, nimetlerle mütenaim kılmış, elbet ki Hakk'a şükretmen lâzım gelir. Şükretdiğin vakit de, Allah nimetini ziyâde kılar, nimetini ziyâde kıldı mı evvelâ muhabbet verir. 

Hazret-i Mûsâ Tûr'dan geliyordu, bir adam çıkdı önüne, donu da yok, pantalonu da yok, çırılıçıplak, anadan doğduğu gibi, kumla örtmüş kendisini, dedi Cenâb-ı Mûsâ'ya, "Yâ Mûsâ, söyle Allah'a bana biraz nimet versin. Baksana bana, şu hâlime, kumla ben kendimi örtüyorum. Allah'ın hazînesinde bir şey mi eksilir, bana bir elbise verirse". Hazret-i Mûsâ Tûr'a gitdi, işi arz etdi Allahu Sübhânehû ve Teâlâ Hazretlerine. Allah buyurdu ki, "Hâline şükretsin". Hazret-i Mûsâ geldi, bunu teblîğ etdi. "Bunun nesine şükür olur" dedi. Bir rüzgar çıkdı, kumlar gidince çırılçıplak ortada kaldı, bu sefer çöle gitdi, kaçdı çöle, susuz yere, kimse görmesin diye. Rezîl oldu halkın içerisinde. 

Onun için Allah'ın verdiği nimet neyse ona şükretmek lâzım, kul şükretdi mi, Allah nimetini daha ziyâde kılar. Nimetini ziyâde kılmasının evveli, Allah muhabbetini kalbine verir. O vakit Allah'ı tanırsın, Allah'ı seversin ve Allah tarafından sana ihsân olunan, mâlik olduğun nimetleri görebilirsin. Yoksa, Allah göstermezse göremezsin. İşte balık gibi, balığın etrâfında su var, ama balık farkında değildir etrâfındaki nimetin.

www.muzafferozak.com