Allah Senin Tamiratınla mı Uğraşacak?

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri bu hikâyeyi yeri geldikçe anlatırlardı :

Adamın birisi gitmiş câmiye, duâ ediyormuş Allahu Teâlâ'ya. "Yâ Rabbi, gözüm görmüyor, gözüme fer ver, gözüm görmüyor, gözüme fer ver. Elimi tutamıyorum, elime kuvvet ver. Ayağımda derman yok, midem hazmetmiyor, peklik var dışarı çıkaramıyorum". Böyle duâ diyormuş. Bektâşi dinlemiş, dinlemiş. Sokulmuş yanına, "Ulan herif!" demiş, "Allah senin tamirâtınla mı uğraşacak" demiş, "seni gebertir, senin yerine yenisini halk eder" demiş. 

Bu latîfede mühim bir incelik var. Yaşlılığa ve onun sebeb olduğu rahatsızlıklara çâre yoktur. Uzun yaşayan hiç kimse bu derdlerden kurtulamaz. Cenâb-ı Hakk "ve men nu'ammirhu nünekkishu" buyurmuşdur. Yani ömür uzadıkça noksanlıklar, rahatsızlıklar meydana gelir. İnsanın gözü görmez, kulağı duymaz olur. Hâfıza zayıflar, el ayak tutmaz olur. Bu yüzden insan uzun ömür için duâ etmemeli, Allah'dan hayırlı ömür istemelidir. İnsanı türlü türlü derdlere giriftâr eden uzun ömür, bir nimet değil bilakis bir belâdır. Bu yüzden insanın elden ayakdan düşecek kadar uzun yaşamasına erzel-i ömür tabir edilmişdir. Peygamberimiz "Yâ Rabbi, erzel-i ömürden sana sığınırım" diye duâ etmişdir, ümmetine bunu tavsiye etmişdir. 

www.muzafferozak.com