Allah Şirki Niçin Affetmez?

Cenâb-ı Hakk Kur`ân-ı Kerîminde, "اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ" buyurmuş ve şirkden gayrı bütün günahları dilerse affedeceğini fakat şirki katiyyen affetmeyeceğini ilân etmişdir. Ehlullah bunun hikmetini şöyle îzâh etmişlerdir :

İster küçük olsun ister büyük olsun bütün günahların varlığı muhakkakdır, yani günahlar gerçekdir. Şirk ise gerçek değildir, vehim ve hayâl mahsûlüdür. Çünkü Cenâb-ı Hakk'ın bir şerîki olması muhâldir. Hattâ akıl da bunu muhâl görür. Nitekim "لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا" âyet-i celîlesinde buna işâret vardır. Cenâb-ı hakk bu âyetde, "Eğer iki ilâh olsaydı, kâinât fesada uğrardı" buyuruyor. Şirkin mağfûr olmamasının sebebi işte budur. Zîrâ mağfiret örtmek demekdir ve olmayan bir şeye mağfiret taalluk etmez.

Şirkden gayrı günahların hepsi Allah'a isyân kabîlindendir. Pek çok kişi, Allah'ı bildiği ve O'nun vahdâniyyetini tasdîk etdiği hâlde nefsine mağlûb olarak günah işler. İşlerken de O'nun mağfiretine güvenir, ilerde tövbe ederim der, Allah affeder, Peygamber şefaat eder diye düşünür. Hakîkaten de böyle bir ihtimal vardır. Çünü Allah Gafûr'dur Rahîm'dir, erhame'r-râhimîndir. Halbuki şirk, Allah'ı tanımamakdır, hattâ Allah'a iftirâ etmekdir. Allah'a iftirâ etmekden daha büyük bir suç olabilir mi? Nitekim Hakk Teâlâ buyurur, "وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرٰٓى اِثْمًا عَظ۪يمًا" . Yani "Kim Allah'a şirk koşarsa, muhakkak ki o, Allah'a pek büyük bir iftirâ etmiş olur".