2 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Yâ Rab! İbrâhim aleyhisselâmı hangi sebeble zât-ı ulûhiyyetine dost edindin?...
O'nun kalbinde, benim muhabbetimden başka hiç bir muhabbet, O'nun dilinde benim zikrimden başka hiç bir zikir yokdur. Haydi Halîl'imin yanına gidin ve onu istediğiniz gibi tecrübe edin ki, bana dostluk da'vâsında olan kullarıma da bir âyet olsun.Bu emr-i ilâhî üzerine, Cebrâil ve Mikâil aleyhimüsselâm, insân şekline girerek hemen İbrâhim aleyhisselâmın yanına gelmişler. İbrâhim Halîlullah, âdeti olduğu üzere, tanımadığı bu iki kişiyi, misâfir etmek istemiş ve önce yemek ikrâm etmiş. Misâfirler, kendilerinin melek olduğunu bilmeyen Halîlullah'a "Biz, bedelini ödemediğimiz yemeği yemeyiz" deyince İbrâhim aleyhisselam halîliyyeti hakkettiğini isbât eden şu sözü söylemiş :
Bu yemeğin bedeli, başlarken Allah'ın ismi ile başlamak yani "Bismillah" demek, sonunda da Allah'a hamdetmek yani "Elhamdülillah" demekdir...