22 Haziran 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
İçkiye tövbe etmeyenler, Leyle-i Kadir'den istifâde edemezler yani onlar affolmaz. Bir. İkincisi "âku'l-vâlideyni" yani anaya-babaya âk, âsî olanlar, ebeveynine karşı âsî olanlar, onlar da istifâde edemezler, onlar da affolmaz. Mutlakâ analarına babalarına gidecekler, onların gönlünü alacaklar, barışacaklar, onlara ikrâm edecekler, ihsân edecekler, öyle.
Kaç defadır söylüyorum, anneni ismiyle çağıramazsın, câiz değildir. Babanı ismiyle çağıramazsın, ismiyle çağırarak şaka dahi yapamazsın, "anneciğim", "babacığım" diyeceksin. Hıristiyan olsa kiliseye götürmezsin, hem de "götürmem" diyemezsin, kaçarsın gidersin, kiliseye gittiyse, sırtına yüklenip eve getireceksin. Affedersiniz, affedersiniz, fâhişe ise eğer, anneni kerhaneye götürmezsin, kerhaneden sırtına alıp eve getireceksin. Bak ne konuşuyorum, ne söylüyorum!
Annenin ayağının altını öpeceksin, üstünü değil. Altında cennât-ı âliyât, öyle diyor Peygamber. "El-cennetü tahte akdâmi'l-ümmehât", "cennet anaların ayağı altında" diyor. Allah'a isyân emirlerini verirse dinlemezsin, Allah'a isyânda kula itâat olmaz, dinlemezsin fakat kaçarsın ordan, "yapmayacağım" da demezsin, kaçarsın ordan, tevilli konuşursun. Bu kadar mühim!