2 Eylül 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
En büyük şeref Allah'a abdiyyetdir. Âbâ ü ecdâdımız Allah'a kul oldukları için Allah onlara cihânı feth ü küşâd eyledi, kâinâtın idâresini onların emrine verdi. Sonra vaktâ ki biz Hakk kulluğundan çıkıp nefsimizin kulları olduk, nefsimizin kölesi kulu olduk, ibâdet ve tâati terk etdik...
Evvelâ muhabbeti terk etdik, işin başı muhabbetdir, yalnız mücerred tâatde değildir, muhabbetdedir. Çünkü bu kâinâtın mebdei muhabbetle başlamışdır. Hakk sevgisiyledir ama Allah'ı seven Hakk'a ibâdet edecek, tâatlidir. Ama tâati seve seve yapacakdır. Hakk'ın yasaklarından da Allah'ın celâlinden korkarak kaçacakdır.
Vaktâ ki Allah bütün cihânı bizim emrimize vermişdi, sonra biz nefislerimize kul olduk, köle olduk, esîr olduk nefsimize, sonra Allah bizi ne yapdı?, nefsine kul olanlar zelîl olurlar, zelîl etdi müslümanları dünyâ yüzünde. İslâmiyet âlî, müslümanlar zelîl oldular. Neden? Evvelâ hürriyyetlerini kaybetdiler, esîr oldular. Esâret zinciri vuruldu boyunlarına. Ezânlarını okuyamadılar, ibâdetlerini yapamadılar, yapsalar da kâfirin yumruğu, zâlimin yumruğu altında yapdılar.
Târihdeki ahvâl ü harekât bizim için ibret olmalıdır. Târihden ibret almayan kimse, sonra târihe ibret olur. Ne vakit ki insan nefsine hâkim olur, Allah'a kul olur, o vakit iki cihâna sultân olur. Cedlerimiz öyleydi, sonra zulme sapdılar, Hakk yolundan ayrıldılar. Kitâbullah'ı, Allah'ın ibâdet ve tâatını kendi nefislerine, nefislerinin hîlelerine âlet etdiler. Allah da onların, öyle yapanların cezâsını verdi.
İzzet isteyen Allah'a kul olsun. Cennet isteyen Allah'a kul olsun. Rızâ isteyen Allah'a kul olsun. Cemâl-i Hakk'ı isteyen Allah'a kul olsun. Yücelsin çünkü bunun nihâyeti, "fî mak'adı sıdk"dır. Kulluğun nihâyeti "mak'adı sıdk"a ermekdir, Hakk'ın indinde bulunmakdır. Âkil olanlara sözlerimiz kâfî geldi.