Allah'a Kulluk İnsan Olmanın Gereğidir

9 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Muzaffer Efendi

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Allahu Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleri bize niçin halk olunduğumuzu bildirdikden sonra şöyle emrediyor, "يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُو yâ eyyühe'n-nâsü'budû", "ey insanlar, eğer insân iseniz, ü'budû rabbeküm, rabbinize ibâdet ediniz". 
Çünkü insanlar iki kısımdır. Bir kısmı var, zâhiri insan olup bâtını da insandır. Bu da iki türlü olur. Ya hilkaten böyledir, yaradılışda böyledir. Yani Allah'ın seçdiği kullar vardır. Yâhud bu âleme gelir, yine, eğer fâtihası dürüstse, "elestü bi rabbiküm" hitâbında, bu hitâb-ı izzetin lezzeti kendi dimâğından çıkmadıysa, bu âlemde gene aynı vaziyetde uyanık olur. Hem zâhiri insan, hem bâtını insan olur.

Bazısı insan gelir, süflî hayâtın kendi mir'ât-ı kalbine aksiyle yani kötü insanlarla kötü cemiyetle bulunduğu için, o cemiyetin ahlâk-ı habîsesini üzerine çeker ve alır. Onun için Cenâb-ı Allah gene Kur`ân-ı Kerîminde, "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَكُونُوا مَعَ الصَّادِق۪ينَ yâ ehhüllezîne âmenüttekullah ve kûnû me'as-sâdıkîn, Ey mü'minler! Allah'dan korkunuz ve sâdıklarla berâber olunuz" diyor Allah. Dâimâ cemiyetlerde iyi insanlarla, Allah'a abdiyyet yapan kişilerle dostluk yapmak lâzımdır. Allah'a âsî olanların cemiyetinde oturan adam, onların ahlâkından bir şey alabilir. Çünkü gönüller açık bir ovaya benzer, her tarafdan esen rüzgar, o ovadan geçebilir. Gene aynaya benzer, akseder. Onun için dâimâ iyilerle berâber, Allah'a kulluk edenlerle berâber, onlarla berâber Allah'a kulluk ederek, bu âleme insan geldiğimiz gibi insan yaşayarak insan ölmeyi temin etmelidir.
Zâhirde insan olup, bâtın âlemi hayvân olanlar, onlar, ne Allah'ın, ne de verilen bu nimetlerin, kendilerine ihsân olunan bu nimetlerin farkındadırlar. Bunlar balık gibidir. Ol mâhîler ki deryâ içinde olup deryâyı bilmezler. Bu âlemde olduğu halde, Hakk'ın onun etrafını bütün nimetleriyle çevirdiğinin farkında bile değillerdir.
Onun için, bu emir, "Yâ eyyühennâs/Ey insanlar!", yani şekli insan olanlar, kalbleri de insan olanlar, "u'budû rabbeküm/rabbinize ibâdet ediniz!". O Allah ki sizi bir katre sudan halk etti ve ana rahminde sizleri yuğurdu, istediği şekle koydu. Bizden evvel geçenleri de halk etmişdi, helâk etdi. Bizleri de halk etdi, tekrar burdan kendisine rücû' edeceğiz, bu âlemden helâk olacağız. Fakat Hayy ile hayy olanlar, onlar, ölmeyeceklerdir. Çünkü kâfirin kalbi, ölüdür. Mü'minin kalbi, hayydır. Onun için Cenâb-ı Allah, Kur`ân-ı Kerîminde "لِيُنْذِرَ مَنْ كَانَ حَيًّا li yünzire men kâne hayyen, biz hayyları korkuturuz" buyuruyor. Yani hayy olanlar Kur`ân'dan anlarlar. Hayy olanlar, kalbleri diri olanlar Kur`ân'dan lezzet duyarlar. Kalbleri hayy yolanlar Allah ve Resûlünden zevk alırlar, Allah demekden zevk alırlar.
Nefsini fehm etmeyen hayvân gelir hayvân gider
Nefsini fehm eyleyen insân gelir insân gider
Son peşîmân fayda etmez bildiğim budur benim
Hâlık'ın zikr etmeyen nâdân gelir nâdân gider
www.muzafferozak.com
Listeye geri dön