Kul in küntüm tuhibbunallahe fettebi'ûnî yuhbibkümullahu yağfirleküm zünûbeküm vallahu gafûrur rahîm.
Sadakallahü'l-azîm.
Mü'minler! Allah'a ve Resûlüne kurbiyyet yani yakınlık, muhabbetledir, sevgiyledir. Şimdi okumuş olduğum âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk, Habîb-i Edîb'i vâsıtasıyla bizlere buyuruyor ki, "Onlara yani kullarıma söyle, eğer beni seviyorlarsa, sana tâbi' olsunlar, ki ben onları seveyim. Zîrâ îmânın kemâli, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellemi herşeyden ziyâde sevmekledir. Kişi de sevdiği ile berâberdir. Kim kimi severse onunla berâber haşrolur.
Birgün huzûr-i saâdet'e gelen bir a'râbî, Efendimize, "Yâ Resûlallah, mete's-sâ'a?" yani "Kıyâmet ne vakit kopar?" diye sordu. Sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz ayağa kalkdılar ve namaza durdular. Sonra namazdan fâriğ oldular ve "Soruyu soran kimdir?" dediler. O zât ayağa kalkdı ve "Benim yâ Resûlullah" dedi. Efendimiz ona, "Sen kıyâmetin gününü öğrenmeye niye çalışıyorsun. Bu sana ne fayda temin edebilir. Sen kıyâmet günü için ne hazırladın?" buyurdular.
İş ölümünü bilmek değil, kabrini yaptırmak değil. Kendine kabir hazırlayacağına, sen kendini kabre hazırla! Kıyâmeti öğreneceğine, ölüm gününü öğreneceğine, sen ölüm için kendini hazırla!
O zât dedi ki, "Yâ Resûlallah, benim öyle uzun uzun namazlarım yok, Allah'ın farz ettiği beş vakit namazı kılarım, senede bir ay oruç tutarım ama Allah'ı ve Resûlü olan seni çok severim. Bunun üzerine Fahr-i risâlet sallallahu aleyhi vesellem o a'râbîye, "Ey a'râbî! Kişi sevdiği ile berâberdir, sen de benimle berâbersin" buyurdular.
Öyleyse iş muhabbetde. Günden güne kalblerimizde ve kalblerinizde muhabbet-i Muhammediyyenin tohumlarını atarak, onları gözyaşı ile sulayarak, Resûl-i Ekrem'in sünnetlerine ittibâ' ederek, Peygamber'in muhabbetini kalbimizde çoğaltalım ki, iki cihânda azîz olalım.
Vallahu yed'û ilâ dâri's-selâm ve yehdî men yeşâu ilâ sıratin müstakîm.
Efendi Hazretleri, bu hutbeyi, Cuma namazlarını kıldırdığı Kapalıçarşı'daki Câmili Han Mescidinde 3 Eylül 1982 (14 Zilkade 1402) tarihinde îrâd buyurmuşlardır. Bu hutbe Efendi Hazretlerinin en kısa hutbesidir. Efendi Hazretlerinin yayınlanmış bütün hutbelerine şu sayfadan erişebilirsiniz.