Allah'a Vuslat Nasıl Olur?
6 Mayıs 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
İnsanın iki şeyden meydana gelmişdir. Birincisi beden, ikincisi rûhdur. Beden süflî âlemin eseri, rûh ise ulvî âlemin sırrıdır. Beden süflî olduğu için ona taalluk eden her şey süflî, rûh ulvî olduğu için ona taalluk eden her şey de ulvîdir.
Cisimle alâkalı olan şeyler ya yemek, içmek, uyumak gibi bedenî ihtiyaçlar ya da giyinmek, barınmak, şehvet gibi insanın rahatını ve keyfini sağlayan şeylerdir. Bunların hepsi süflî âlemin unsurları olduğu için sırf bunlarla meşgûl olan insan kendisini dâimâ aşağılara çeker ve gide gide "esfel-i sâfilîn"e gider.
Rûh taalluk eden şeyler ise ilim, ibâdet, zikrullah, marifet gibi ulvî nimetlerdir. Bunlar hep âlem-i ulvînin nimetleri olduğu için bunlarla gıdâlanan kişi de "a'lâ-yı illiyyîn"e yükselir.
Rûh, süflî âlemden müstağnîdir ama süflî âlemin unsurları rûhun nûrunu perdeler. Yani yemek, içmek, uyumak ve şehvet gibi ten zevkini tatmîn eden işlerle uğraşmak rûhun kuvvetini azaltır. Rûhu kuvvetlendirmek ve âid olduğu ulvî âlemlere yükselmesini temîn etmek, ancak ten zevklerinden uzaklaşmakla mümkündür. Sôfiyye lisânında buna riyâzât denir. Riyâzât rûh üzerinde o kadar tesirlidir ki bâtıl itikad sâhiblerinde bile akıl almaz tezâhürleri görülür. Meselâ budistlerde ve bazı hind fakirlerinde görülen bir takım hârikulâdeliklerin sebebi budur. Riyâzât, bâtıl yolda olanlarda bile bu derece tesirli olduğuna göre, ehl-i îmân için ne kadar faydalı olacağını siz hesâb edin.
Ramazân-ı Şerîf'in en büyük hikmetlerinden biri de bize riyâzâtı öğretmesidir. Bir tarafdan oruç sebebiyle yemeyi, içmeyi ve cinsî münâsebeti terketmek, diğer tarafdan terâvih namazları ile zikrullahı arttırıp uykuyu azaltmak, bir yandan da zekat ve sadaka ile mal-mülk sevgisini kalbden çıkarmak riyâzâtın bütün unsurlarını biraraya getirmek demekdir.
Ma'siyetden kulların sâim ola
Tâ'atında her biri kâim ola
'Iyd-i vaslın umarız dâim ola
Rahmet ü ihsânın ayıdır senin