3 Ağustos 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Allah'ı bil bu dünyâda yaşarken
Ecel gelip bulacak elbet seni
Bu gözlerin gaflet ile bakarken
Kapatırlar kara yerlere seni
Yatırırlar teneşirin üstüne
Hasret kalır eşine hem dostuna
Bindirirler cansız atın üstüne
Urgansız zincirsiz bağlarlar seni
Bir gün olur yatar kalkmaz olursun
Bu dünyâya artık bakmaz olursun
Oğluna kızına hasret kalırsın
Bir çukura kaparlar seni
Senden korkup bütün âlem kaçarlar
Sînene umulmadık yâreler açarlar
Kefen biçmek için boyun ölçerler
Dirilsen de evine koymazlar seni
Seni görmemek için yüzün örterler
Lif sabun su kefen hazır ederler
Dost ve düşman mülkün talan ederler
Bir yakasız gömleğe sararlar seni
Görüldü mü bu dünyânın bekâsı
Seni seven tutar mâtemle yası
Soyarlar sırtından fâhir libâsı
Teneşir tahtasına dayarlar seni
Mezarcılar gelir kabrin kazarlar
Etrâfını tuğla ile bezerler
Baş ucuna iki satır yazarlar
O korkunç makbere koyarlar seni
Bindiğin cansız at süratle yürür
Karanlıklar evinde menzilin bulur
Bu nâzik bedenin orada çürür
Yılanlar çıyanlar parçalar seni
Musallâda namâzın kılar ahbâbın
Boynundadır günâhın hem sevâbın
Düşündün mü nedir onda cevâbın
Yâr ü ağyârına sorarlar seni
Allah ayırmasın dinden îmândan
Sâlih ameldir bu derde dermân
Seni sevenler ihlâs ile cândan
Kabrinde yalnız koyarlar seni
Eğer îmân olmaz ise yoldaşın
Belâya uğradı demekdir başın
Feryad ile dökülür gözünden yaşın
Azâbdan kimseler kurtarmaz seni
Suâl melekleri hemen gelirler
Dinden îmândan suâl sorarlar
Muhammed Mustafâ'dan haber ararlar
Kabrinde hiç rahat koymazlar seni
Dünyâ benim derdin hani ya nerde
Ecel kılıcı ile uğradın derde
Sevdiğin malların şimdi kimlerde
Bir kefenle makbere atarlar seni
Yürüyen ayakların yürümez olur
Konuşan dillerin konuşmaz olur
Bülbül gibi şakıyan dudağın kurur
Çeneni çekerler bağlarlar seni
Hiç durma Mevlâ'yı çokça zikreyle
Ölüm ahvâlini tezekkür eyle
Yolculuk yakındır tefekkür eyle
Uzun bir sefere yollarlar seni
Savm ile zekâtı terk etme sakın
Ölüm uzak deme yarından yakın
İbretle makbere iyice bakın
Ejder gibi bir günde yutarlar seni
Yâ Rab Muhammed'den ayırma bizi
Livâsı altında cem' eyle cümlemizi
Aşkî salât ver bırakma izi
Ancak onun şefâ'ati kurtarır seni
Es-Seyyid Eş-Şeyh
Muzafferüddîn Aşkiyyü'l-Cerrâhiyyü'l-Halvetî