12 Haziran 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hakk Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleri, yani yerin göğün sâhibi, bilinen ve bilinmeyen âlemlerin mâliki, istediğini istediğine veren, istediği vakitde almak kudretine mâlik bulunan, azîzi zelîl eden, zelîli azîz eden, bir katre sudan insanı halk eden Hakk Teâlâ, Kitâb-ı Kerîminde, kendi hakkından sonra, ebeveynin yani ananın babanın hakkını bize izhâr eyleip, bizleri irşâd ediyor.
Hakk Teâlâ'nın kullar üzerindeki en büyük hakkı, Allah'a şirk koşmamakdır. En büyük günah da budur, bundan büyük günah yokdur. Allah Celle Celâluhû Hazretleri, dilerse, şirkden gayrı cümle günahı affeder. Ne günah olursa olsun. Denizlerin katresi kadar, güneşlerin hüzmesi kadar, kürrenin zerresi kadar, sayısız günahlar olsun, Allah dilerse, dilerse, şart var, dilerse affeder Allahu Teâlâ. Fakat şirki affetmeyeceğim diyor.
Onun için müfessirîn-i kirâm hazerâtı, "vemâ halaktü'l-cinne ve'l-inse illâ li ya'budûn" âyetindeki ibâdeti, Hakk Teâlâ'yı şirkden berî kılıp, Cenâb-ı Hakk'ı bilmekle ve O'nu tevhîd etmekle tefsîr etmişlerdir. Allah birdir, şerîki ve nazîri yokdur. Hakk'ın varlığını her husûsâtda görebilirsiniz ve görüyoruz. Fakat işin farkında değiliz. A'mâlar güneşi görmediği gibi, kalb gözlerini küşâd etmeyenler de Hakk'ı göremez. Hakk'ı burda görmeyen de ahretde göremez.
Kullar üzerinde Allahu Teâlâ'nın birinci hakkı, Allah'a şirk koşmamakdır. Ve kulların, Cenâb-ı Hakk'ı bilip, bulup Allah'a ibâdet ve tâatlarıdır. Bütün seâdetler, bütün selâmetler, bütün felahlar, bütün necâtlar, Hakk'a itâatdan gelir. Bütün felâketler, elemler, kederler, azâblar, Allah'a isyândan gelir. Bizim hilkatimizin sebebini Allah Kur`ân'da izhâr etmiş. "Sizi halk etdim ki, beni bilip, beni bulup, beni tevhîd edip bana ibâdet edesiniz diye" buyurmuşdur.
Öyleyse vazîfelerimiz, Hakk Teâlâ'ya ibâdet ve tâat ve Cenâb-ı Hakk'ın emirlerini seve seve yerine getirmek, yasaklarından da Allah'dan korkarak kaçınmakdır. Ondan sonra en büyük hak, ebeveynin hakkıdır yani ananın babanın hakkıdır, anaya babaya ihsândır. İşte Kitâb-ı Kerîminde Allah böyle i'lân etmiş : "وَاعْبُدُواْ اللّهَ وَلاَ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا va'budullahe velâ tüşrikû bihî şey'en ve bi'l-vâlideyni ihsânâ".