12 Nisan 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
Rub'-ı meskûnda olan dûde-i şem'-i 'ısyân
Bir yere gelse ruh-ı rahmete bir hâl olmaz
Malûm ya, Allah'ın rahmeti sonsuz, kulların günâhları ise ma'dûddur. Milyarlarca insan sabahdan akşama kadar günâh işlese dahi Hakk'ın rahmetinin yanında bunlar bir hiç mesâbesindedir. İşte şâir bu hakîkati pek zarîf bir teşbîh ile şöyle anlatmış :
İnsanları birer mum farz edersek, mumun yanması insanın ömrüne, mum yandıkça çıkan is insanların ömürleri boyunca işledikleri günâhlara benzer. İsin siyahlığını da günâhın kalbi karartmasına teşbîh edebiliriz. Siyah ben ise, bütün insanların işlediği günâhların hepsi toplansa gene de Hakk'ın rahmeti yanında bir hiç olduğunu ifâde ediyor. Nasıl ki insan yüzündeki bir ben, insanın bedenine kıyasla hiç gibi ise Allah'ın rahmet deryâsına kıyasla da günâhlar hiç gibidir denmiş oluyor.
İnsan ne kadar günâhkâr olsa da, bu hakîkati düşünerek, Allah'ın rahmetinden aslâ ümîdini kesmemeli ve "kul yâ ibâdiyellezîne esrefû alâ enfüsihim, lâ taknetû min rahmetillah, innallahe yağfiru'z-zunûbe cemî'a, innehû hüve'l-gafûru'r-rahîm" âyet-i kerîmesini hatırlayıp hemen Allah'a ilticâ etmeli.