16 Ocak 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Rivâyete göre insanlar on bölük yaradılmış. Bu on bölüğün dokuzu dünyâya tâlib olanlarmış. Geriye kalan bir bölüğü, yani dünyâya tâlib olmayan insanları da ona ayırmışlar, bunların da dokuzu, ya cennet arzusu veya cehennem korkusu ile Allah'a ibâdet edenlermiş. Bunlardan geriye kalanları da ona ayırmışlar, bunların da dokuzu, evliyâ olmak, kerâmet göstermek gibi şeylerin peşine düşenlermiş. Bütün bunlardan geriye kalan, pek az insan, ne cennet arzusu, ne cehennem korkusu, ne dünyâ talebi, ne ukbâ endîşesi, ne de başka bir talebi ve arzusu olan, yegâne arzusu rızâ-yı ilâhî, yegâne maksadı da cemâlullah olan kutlu insanlarmış. Bunların parolası, "ilâhî ente maksûdi ve rızâke matlûbî" imiş.
Muzaffer Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Milyarlarca insan arasında gerçekden Allah'a tapan olsa olsa en fazla birkaç milyon insandır. Gerisi ya paraya tapar, ya makâma-mevkîye tapar, ya erkeğe tapar, ya kadına tapar. Gerçekden Allah'a kul olan pek ama pek azdır.
Efendi Hazretleri buyururlardı ki :
Câmide, namazda gördüğün birçok kimse çift kıblelidir. Yönünü kıbleye çevirip namaza durur ama kalbi dünyâ ile meşgûldür.
Garaz Hakk yolunda rızâdır rızâ
İvaz Hakk yolunda rızâdır rızâ