Allah'ın Varlığına Delîl Bulmak

19 Şubat 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

İman

Mürşid-i azîzim Muzaffer Efendi Hazretlerinden öğrendiğim latîf nüktelerden biri de şudur :

Bir meclisde ilm-i kelâm üzerine sohbet edilirken, ilmine pek mağrûr bir âlim, kendine bir pâye çıkarmak için böbürlenerek şöyle demiş :
"Ben bu ilme ömrümü verdim...Öyle ki Allah'ın varlığına yüzden fazla aklî delîl buldum...Bu muvaffakiyyet hiç kimseye müyesser olmamışdır..."
O meclide bulunan bir ârif, hem o ilmine mağrûr âlimi hem de meclisdekileri irşâd için şöyle buyurmuşlar :
"Haaa! Demek ki o kadar çok şüphen varmış!..."
Hakk'ın varlığına aklî delîl bulmak, ârifler katında abesle iştigaldir zîrâ âriflere göre Cenâb-ı Hakk zâten "ZÂHİR"dir...Hattâ öyle zâhirdir ki "Allah, zuhûrunun şiddetinden dolayı görülemez" demişlerdir...

Diğer tarafdan, aklî delillerin insanı îmâna götürmekde hiçbir faydası da olmaz zîrâ îmân bir mevhibe-i ilâhîdir...Eğer akıl, insanı îmâna götürseydi, zehir gibi kafası çalışan, bunca akıllı adam îmânsız olur muydu?...Niyâzî Mısrî Hazretlerinin dediği gibi, aslında Hakk'dan daha âşikâr bir varlık yokdur ama kalb gözü kör olanlar O'nu göremez...

İşit Niyâzî'nin sözün bir nesne örtmez Hakk yüzün
Hakk'dan ıyân bir nesne yok gözsüzlere pünhân imiş...
Listeye geri dön