Allâme Saîd Efendi
21 Kasım 2016 tarihinde yayınlanmıştır.
İşte bu zevât arasında, Siirt ulemâsından bir Molla Saîd Efendi varmış. Bu zât hakkında o devrin âlimleri "zamânın İbn Hacer'i" derlermiş. Efendi Hazretleri'nin beyânına göre bu zâtın allâme-i cihân olmasına sebeb Hızır'dan okuması imiş. Bu zâtı pek kimse bilmezmiş, kendisini gizlermiş. Kılık-kıyâfete de pek ehemmiyyet vermezmiş. Ayağında lastikler, başında bir âbânî sarık, görenler köylü bir amca zannederlermiş. Son derece mahviyyetkâr, mütevâzi, ehl-i edeb bir zât imiş. Efendi Hazretlerini çok sever ve sık sık dükkânına gelirmiş.
Efendi Hazretleri Saîd Efendi hakkında, "Saîd Efendi allâme-i cihân idi. Öyle ki eğer buraya vaktiyle gelseydi, onu şeyhülislâm yaparlardı. Altına altundan araba koyarlar, rahatsız olmasın diye ayağının altına halı sererlerdi" buyurmuşlardı.
Efendi Hazretleri, O'nunla alâkalı bir hâtırasını şöyle lutfetmişlerdi :
Saîd Efendi'ye bir soru sormuşdum. "Akılla cevap vermek kolay ama doğru olmaz, akıl aldanabilir. Adamın başı ağrıyor ama iğneyi kıçına yapıyorlar. Akılla olsa ağrıyan yere iğne yapmak gerekirdi. Bakalım bu hususda ulemâ ne demiş" dedi ve tek bir soruya cevâben elli iki sayfa yazı yazıp, getirdi.Efendi Hazretleri Saîd Efendi'nin terbiyesi ve edebi hakkında da şu hâtırasını lutfetmişlerdi :
Birgün dükkânda Saîd Efendi'ye her zamanki gibi sigara ikrâm etmişdim. O sigara içerken dışarıdan câhil bir adam geldi, Saîd Efendi'ye hitâben "Sigara içmeye utanmıyor musun!" diye bağırdı. Saîd Efendi hemen "Peki öyleyse söndürelim" dedi ve sigarayı söndürdü. O adam gittikden sonra, bir sigara daha uzattım. "Yok içmeyelim" dedi. "Neden?" dedim. "Az evvel söndürelim dedik şimdi içersek mürâî oluruz" dedi.Efendi Hazretleri, Saîd Efendi hakkında "Zamânımızda O'nun gibi bir âlim yok, çok mühim adamdı fakat maalesef kıymeti bilinmedi" buyururlardı.