المعين El-Muîn Celle Celâluh

Muîn esmâsı, 99 esmâ arasında geçmez. Kurân'da da bu elfâz ile zikredilmemişdir ama başka elfâz ile pek çok yerde işâret olunmuşdur bu esmâya. Hattâ Kur`ân'ın en başında yani Fâtiha'da vardır böyle bir işâret. "İyyâke na'büdü ve iyyâke nesteînü" âyetinde, Mûîn ismine işâret vardır. Zîrâ bu âyetde istiâne yani yardım istemek vardır. "Allahım ibâdeti ancak sana yapar, yardımı da ancak senden bekleriz" demekdir bu âyetin manâsı. 

Yine bir kaç yerde, istiâne emri vardır Kuràn'da. Allah'dan yardım isteyiniz buyurur Cenâb-ı Hakk ve bunun yollarını gösterir. Meselâ, "وَاسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ" buyuruyor Hakk Teâlâ Tekaddes Hazretleri, "sabırla ve namazla yardım isteyin benden" diyor. Yine aynı sûrede, "يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ" buyrulmuşdur. "Ey îmân edenler, sabırla ve namazla yardım isteyiniz Allah'dan, muhakkak ki Allah sabredenlerle ve beraberdir" diyor. 

Bu yüzden, büyükler bu esmâ ile zikretmişlerdir Cenâb-ı Hakk'ı. Virdlerine almışlardır, bu esmâ ile duâ etmişlerdir. Başkalarına duâ ederken de bu isme mürâcaat etmişlerdir, meselâ, "Aleyke avnullah" demişlerdir. "Allah'ın inâyeti üzerine olsun" demekdir bu. Yine meselâ "Muînin Allah olsun" diye duâ etmişlerdir.

Bu ismin tecelliyâtına misâl, yardım kuruluşlarıdır. Bunlar din, dil, ırk, renk, mezheb filan ayırd etmeksizin yardıma ihtiyâcı olanların yardımına koşarlar. Meselâ geçenlerde başıma gelen o büyük felâketde ne oldu? Hem memleketin hem de dünyânın dört bir tarafından insanlar koşup geldiler, kimi ekmek getirdi, kimi su getirdi, kimi yaralıları tedavi etmeye çalışdı, kimi enkazdan insanları kurtarmaya uğraşdı, kimi parasıyla yardım etdi, kimisi bedenen, kimi bilgisiyle hizmet etdi, kimi kol gücüyle. Bunlar arasında her dinden, her inançdan, her milletden, her ırkdan insan vardı. Cenâb-ı Hakk'ın Muîn esmâsı onlarda tecellî etdi. Zîrâ Allah her işi sebeblere ve vâsıtalara bağlamışdır. Kendisini bunlarla perdelemişdir. Ârif olan bilir ki, her yardım yardım Allah'dandır, yegâne muîn de O'dur.

Kulun bu isimden alacağı hisse, kullara yardım, mahlûkâta hizmetdir. Bu yardım maddî de olabilir manevî de olabilir. Parayla pulla da olabilir, duâyla da olabilir. Bu yardım, naddeye taalluk eden bir yardım da olabilir, açı doyurmak, çıplağı giydirmek gibi, maneviyyâta taalluk eden bir yardım da olabilir, halkı irşâd etmek, kalbleri ihyâ etmek gibi.