15 Şubat 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Müsteân da Muîn gibi, avn kökünden gelir. Avn, yardım demekdir. Mûîn isminden farkı şudur ki, istifâl babı istek bildirdiği için Müsteân "kendisinden yardım istenilen" demekdir. Bu esmâ Cenâb-ı Hakk'a izâfe edildiğinde, "Yegâne yardım istenecek zât", "herkesin yardımına başvurduğu zât" manâsına gelir.
Cenâb-ı Hakk'ın bu ism-i şerîfi 99 esmâ arasında geçmez ama Kur`ân-ı Kerîm'de iki yerde geçer. Biri Sûre-i Yûsuf'daki "فَصَبْرٌ جَمِيلٌ وَاللّهُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ" âyetinde, diğeri de Sûre-i Enbiyâ'daki "قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَى مَا تَصِفُونَ" âyetinde.
Lafzen iki yerde olmakla berâber, manâ bakımından pek çok yerde görürüz biz bu esmâyı. En başda da Sûre-i Fâtiha'da görürüz. "إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ iyyâke na'budu ve iyyâke nesta'în" âyet-i celîlesi yegâne yardım istenecek varlığın Allah olduğunu ilân etmekdedir.
Sûre-i Rahmân'daki, "يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ yes'eluhû men fi's-semâvâti ve'l-ard" âyet-i kerîmesi de yine bu isme işâret eder. Göklerde ve yerde hiç bir şey yokdur ki Allah'a muhtâc olmasın, O'ndan yardım istemesin, O'ndan dilekde bulunmasın. Zîrâ Hayy O'dur, Kayyûm O'dur, Samed O'dur, Kâdir O'dur, Muîn O'dur, Hafîz O'dur, Rezzâk O'dur, Kerîm O'dur, Latîf O'dur, Rahîm O'dur, Rahmân O'dur. Hayâtı O verir, rızkı O verir, nimetleri O verir, belâyı O def'e eder, musîbeti O giderir, şifâyı O verir, aklı veren O'dur, gücü kuvveti veren O'dur, hidâyet eden gene O'dur. Hulâsâ, bu ismin tecellîlerini her ân her yerde görmek mümkündür. En çok da duâ edenlerde görürüz bu ismin tecellîsini yani Allah'a yalvaran, yakaran, O'ndan yardım isteyenlerde. Bu yardım talebi, mahlûkâtın bazısında irâdîdir, meselâ insanlarda, bazılarında ise insiyâkîdir, meselâ hayvanlarda, bazılarında elfaz ile olur bu yakarış, bazılarında hâl diliye olur.
Bu isimden alınacak hisseye gelince. Yardım taleb edenlerin yardımına koşmak, muhtâc olanların ihtyâcını gidermek, açı doyurmak, susuza su vermek, çıplağı giydirmek, evi olmayan ev, işi olmayan iş temin etmek, hastalara şifâ bulmak, derdlilere devâ olmak hâsılı kimin neye ihtiyâcı, kimin ne talebi varsa onu yerine getirmek bu isimden hisse almakdır.