MuzafferOzak.com (Türkçe)

Mütekebbir, Türkçemize de girmiş olan bir kelimedir, büyüklenen, kendini büyük gören manâsınadır. İnsan nisbet edildiğinde menfî bir manâ ifâde eder bu isim. Çünkü mütekebbir insan, kibirli insandır, kendisini yüce, başkalarını hakîr gören kimsedir. İnsana yakışmaz bu. Allah'a izâfe edildiğinde ise tam yerini bulmuş olur bu isim. Neden? Çünkü Allah Azîm'dir yani azamet sâhibidir, Azîz'dir yani her şeye hâkimdir, Müteâl'dir yani pek yücedir, Kadîr'dir yani her şeye gücü yeter. Allah öyle yücedir ki onun yüceliğini idrâk etmek dahi mümkün değildir. Demek ki mütekebbir ismi ancak ona yaraşır.

Bu isim, Kur`ân-ı Kerîm'de tek bir yerde geçer ama Kur`ân-ı Kerîm'in her yerinde bu isme işâret vardır. Zîrâ Kur`ân'ın uslûbu, insanlara hitâbı hep mütekebbirânedir. Daha basitçe söylemek gerekirse, Allah hiç altdan almaz, dâimâ azamet ve kibriyâsı ile hitâb eder kullarına. Nitekim "Kibriyâ benim gömleğim, azamet hırkamdır" buyurmuşdur Hazret-i Allah. Yine büyüklüğünün ifâde edilmesini emretmişdir Allah. Dikkat edin, her namazda kaç defa "Allahuekber" diyoruz. Cenâb-ı Hakk'ın azamet ve kibriyâsının kul lisânıyla ilânıdır bu. Ezânlar, kâmetler, tekbirler, tehliller, tesbihler hep azamet-i ilâhînin ilânıdır.

Gelelim kulun bu isimden alacağı hisseye. Mâdem ki bütün esmâ-yı ilâhîden kullara düşen bir pay vardır, bu isimden de bir hisse almamız îcâb eder. Bu isimden alınacak en büyük hisse, mâsivâdan alâkayı kesmek, Hakk'dan gayrısını hakîr görmek, nefsi ve hevâyı ayakları altına almakdır. Bu da bir nevi tekebbürdür. Diğer bir hisse de mütekebbirlere karşı kibirlenmekdir. Kibirliye karşı kibirlenmek, kibirliye haddini bildirmek, muvakkaten de olsa, bu ilâhî sıfata bürünmekdir. Tabii bu pek kolay bir iş değildir. Zîrâ mütekebbirler aynı zamanda zâlim kimselerdir, onlara hadlerini bildirmek büyük cesâret işidir.

المتكبّر El-Mütekebbir Celle Celâluh