10 Eylül 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Vedûd, sevmek manâsına gelen vüdd kökünden gelir ve mübalağa bildirir. Vedûd demek çok seven, sevgisi çok demekdir. Başına ism-i tarîf eklenerek Allah'a izâfe edildiğinde, "kullarına sevgisi çok" manâsına gelir. Vedûd esmâsında, rahmâniyyet ve rahîmiyyet manâları gizlidir. Yani Allah kullarına karşı son derece şefkatli ve merhametlidir, onların iyiliğini ister, onlara sayısız nimetler verir, ihsânlarda bulunur. Hem de meccânen verir Allah, bedelsiz, ücretsiz verir yani.
Bu esmâyı iyi anlamak için vüdd ile yani meveddet ile muhabbetin farkını bilmek lâzımdır. Meveddet, muhabbetin sâbit olması, kararlı olması hâlidir. Yani vüdd muhabbetden daha kuvvetli, daha şumüllü, daha devamlıdır. Pek çok muhabbet vardır ki, gelip geçicidir. Yine öyle muhabbet vardır ki bir garaza, bir menfaate bağlıdır. O menfaat ortadan kalkınca muhabbet de ortadan kalkar. Meveddetde ise bu yokdur. Vedûd sevdiğini dâimâ sever, karşılıksız sever, her hâl ü kârda sever. Muhib ise, sevdiğini güzelliği için sever, kendisine alâka gösterdiği için sever, şunun için sever, bunun için sever.
Bu esmânın tecellîsini her yerde her zaman görmekdeyiz. Allah, dinliye dinsize, müslümana ateiste, rızık vermekdedir, nimet vermekdedir, sayısız lutuflarda bulunmakdadır. Kendisini inkâr edenleri dahi mahrûm bırakmamakdadır. Kendisine isyân edenleri kahretmeyip, onlara hep mühlet vermekde, son nefese kadar imkân tanımakdadır.
Bu esmânın tecellîsini en çok ana babalarda görüyoruz. Çocuk ne kadar haylaz, ne kadar söz dinlemez, ne kadar âsî olursa olsun, anne baba çocuğunu dâimâ seviyor, onun yardımına koşuyor, onun için üzülüyor değil mi? İşte bu da meveddetin bir tezâhürüdür. Bu sevgi öyle bir sevgi ki, hiç bir şey onu ortadan kaldıramıyor. Meselâ çocuk suç işliyor, kâtil oluyor, hırsız oluyor, ana baba yine de çocuğunu seviyor. İşte buna meveddet deniyor.
Bu esmâdan kulun alacağı hisse, hem Allah'ı hem de O'nun bütün mahlûkâtını sevmekdir, bâhusûs insanları sevmekdir ki insan mahlûkâtın en şereflisidir. Hiç kimseye kızmamak, düşmanlık yapmamak, kîn tutmamakdır. Kendisi için istediğini başkaları için de istemekdir, hattâ başkalarını kendisine tercîh etmekdir.