الصمد Es-Samed Celle Celâluh

5 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Esma-yı Hüsna
الصمد
Es-Samed
Celle Celâluh

"Samed"in sözlükdeki karşılığı, "ihtiyaçların giderilmesi için kendisine başvurulan kimse"dir. Bu isim Allah'a izâfe edildiğinde, mutlak ma'nâda istiğnâ bildirir. Yani Cenâb-ı Hakk'ın hiç bir şeye muhtâc olmadığını, bilakis her şeyin O'na muhtâc olduğunu bildirir. Zâten aklen de bu böyledir. Zîrâ Hakk'dan gayrı ne varsa varlığı âriyetdir, zıllîdir, yok olucudur. Ancak Hakk bâkîdir, ebedîdir. 

Cenâb-ı Hakk'ın gınâsı bizim istiğnâmıza da benzemez. Çünkü O insanın aklına gelebilecek her şeyden müstağnî olduğu gibi, kendisine izâfe edilen sıfatları izhâr etmekden de müstağnîdir. Meselâ ne gibi? Allah dileseydi kâinâtı halk etmez ve hiç bir sûretde bilinmez idi. O vakit, ne rahmâniyyeti, ne rezzâkiyyeti, ne de diğer sıfatları ortaya çıkmamış olurdu. Ama buna rağmen Cenâb-ı Hakk'ın zât-ı ulûhiyyetinden bir şey eksilmezdi. Nitekim bir gün yaratdığı her şeyi yok edecek ve "لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ limeni'l-mülkü'l-yevm" diye hitâb edecek yani "bugün mülk kimindir?" diye soracak ve bu hitâba cevâb verebilecek hiç bir mahlûk kalmadığı için, kendi hitâbına yine kendisi cevâb verecek, "لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ lillahi'l-vâhidi'l-kahhâr" yani "Vâhidü'l-Kahhâr olan Allah'ın" diyecekdir.

Bakınız büyük mürşidlerimizden Niyâzî Mısrî Hazretleri bu ism-i şerîfîn ma'nâ ve medlûlü hakkında ne buyuruyorlar :

Samed odur ki, cemî'-i hâcetlerin teveccühü ona ola. İmdi samediyyet mutlak Hakk'ın olduğundandır ki, mevcûdâtda bir mevcûd yokdur ki, bu sıfâtdan onda bir hisse olmaya. Zîrâ cümle, bir uğurdan Hakk Te'âlânın vech-i tâmmıdır ki, ne zerre kadar kusûru var ne şemme kadar ziyâdesi vardır. Zîrâ vücûdda tekrâr yokdur. İmdi cemî'-i eşyâ birbirine muhtâcdır. A'lâ ednâya, ednâ a'lâya. Cümleden a'lâ olan peygamberlerdir. Cemî'-i halk, Hakk'ı bilmeye ve anlamaya onlara muhtâcdır. Cümleden ednâ olan dünyâdır. Onlar da dünyâya muhtâc idiler. Hattâ niceleri kuvvet-i lâ-yemût mikdârı dünyâ tahsîl etmek için kendilerini ücrete verdi, tâ ki onlar bileler ki cemî'-i eşyânın bir yüzü Hakk Te'âlâya muttasıldır. İhtiyâc yine o yüzden onadır, gayrıya değildir. Ve dahî bir şeyi hor görmeyeler, cemî' yüzden Allahu Te'âlâya ibâdet edeler. "eynemâ tüvellû fesemme vechullâh" hâsıl olup herşeye ihtiyâcı var idüğün bilüp, her yüze fakîrlik gösterüp, fakr-ı tâmme erüp, fehüvallâh mertebesini bulalar. Bu zevke eren kimse, "es-Samedü" ismini zâkirdir, eğerçi dili sâkit ise de.

Listeye geri dön