Alvarlı Efe Hazretlerinin Mirâciyyesi

23 Mart 2020 tarihinde yayınlanmıştır.

Resulullah

Mİ'RÂCÜ'N-NEBÎ
Aleyhi's-salâtü ve's-selâm

Eşref-i ezmân olan leyle-i şân
Şeb-i Mi'râc-ı Nebî feyz-feşân

Ne se'âdetli zemândır o gece
Keremin nehri revândır o gece

Leyle-i Kadir gibi mîr-i zemân
'Arş-ı a'zam gibi bir dâru'l-emân

O gece 'âleme rahmet güneşi
Çıkacak eflâke vahdet güneşi

Ya'nî Habîb-i Hudâ nûr-i hüdâ
Yoluna ola n'ola rûhî fedâ

Dergâha da'vet edüp anı Ehad
Olduğu'çün habîb-i zât-ı Samed 

İntihâb etdi anı 'ilm-i ezel
Hilkat-i halka sebeb nûr-i güzel

Tâc-ı levlâk lâbisi mîr-i rusül
Taht-ı rahmet câlisi şem'-i sübül

Mefhar-i kevn ü mekân her dü cihân
Anı vasf etmeğe kâdir mi dehân

Kubbe-i 'arş-ı risâlet kameri
'Âleme mihr-i se'âdet kemeri

Sadrıdır defter-i 'ilm-i ezelin
Hâfızıdır kütüb-i münzelenin

Ya'nî Ahmed ü Muhammed o Resûl
Vücûdu nûr-i hüdâ asl-ı usûl
Zâtıdır şems-i hidâyet ebedî
O gece Ümmühân evinde idi

Matla'-i mihr-i "mâ evhâ" şafakı
Kütüb-i münzelenin müttefakı

Enbiyâ serveri Muhtâr-ı Hudâ
İntihâb-ı ezelî nûr-i hüdâ

Cibrîl'e emr eder Allah o gece
Da'vet et habîbimi var bu gece

Dost dostun da'vet etmek bir usûl
Bârgâh-ı hareme ede vüsûl

Hürmet ile zâir ol Ahmedimi
Vâsıl eyle bize Muhammedimi

'Azm eder Mevlâ'ya fermân-ber olan
Cebrâîl enbiyâya rehber olan

Sidre'den indi beşâret güheri
Vere med'uvv-i Hudâ'ya haberi

Mekke'ye indi bi-fermân-ı Hudâ
Kıldı râh-ı yârine rûhî fedâ

Buldu Ümmühân evinde o zemân
Gördü uykuda uyur dâru'l-emân

Hâbgâhında olan nûr-i mübîn
Nûruna hayrân ola 'arş-ı berîn

Huzûr-ı Hazret'e varmak diledi
Pervâne şem'aya yanmak diledi

Gözü uyur idi kalbi uyumaz
Kalbi bîdâr ola nice duyamaz

Zevk ile bîdâr olup Hayru'l-enâm
Mazhar-ı esrâr-ı 'ilm-i lâ-yenâm

İstîzân eyledi Cibrîl-i Emîn
Beni gönderdi sana Rabb-i Mu'în

Cebrâîl edeb ile verdi selâm
Hürmet ü ta'zîm ile etdi kelâm

Selâmın aldı Resûlü's-sekaleyn
Aynı ta'zîm ile ceddü'l-haseneyn
Emr-i Mevlâ ile geldim bu gece 
Sürûrum oldu bu şeb bin derece

Selâm eyler sana Rabbin yâ Resûl
Huzûr-i Hazret'ine eyle vüsûl

Hürmet ü ta'zîm ile aldı selâm
Hamd ü senâ ile eyledi kıyâm

Okucıyam sana ben müjde-resân
Bu gece Hakk'a misâfir olasan

Dedi mahbûb-i Hudâ nûr-i hüdâ
Kulunu mihmân eder Zât-ı Hudâ

Kerem eyler dâimâ şân-ı kerem
O Kerîm'in keremini dilerem

Ne 'inâyet bize kıldı o Ganî 
Kabul etdi der-i dergâha beni 

Kerîm’'n şânı budur dedi Resûl 
Beni hem ümmetimi ede kabûl 

Cebrâîl dedi ki ey nûr-i basar 
Bârgâh-ı hareme eyle sefer 

Hürmetinle dü serâ buldu nemâ 
Seni gözler bu gece ehl-i semâ 

Kudûmün muntazırı cümle melek
Cemâlin müştâkıdır 'arş u felek 

Bu şerâfet sana şâyân bu gece 
Zât-ı pâkin şerâb-ı vuslat içe 

Göreler sendeki nûr-i Ehad'i 
Bulalar sendeki feyz-i Samed'i

Hâmil-i 'aşkın idi iş bu Burâk
Ciğerin yakmış idi nâr-ı firāk

Gözler idi bu zemânı yâ Resûl
Hizmetinde edesin anı kabûl

İnci mercân sîm ü zerdir eğeri
Sana hizmet edecek var değeri

Şehsüvâr oldu Burâk'ına Resûl
Dergâh-ı cânânına ede vüsûl

Ân-ı vâhidede Kuds-i Şerîf'e
İndi evvelce o 'arz-ı zarîfe

Mescid-i Aksâ'ya erişdi Resûl
Kuds'ü teşrîf buyurup asl-ı usûl

Burâk’ı halkaya bağladı Emîn
Nûra gark oldu o dem rûy-i zemîn
Enbiyâ ervâhı hâzırlar imiş
Mescid-i Aksâ'da nâzırlar imiş

İstikbâl eyledi rusul-i kirâm
Şeref-i teşrîfine vefk-ı merâm

Kemâl-i hürmet ile verdi selâm
Enbiyâ ervâhı eyledi kıyâm

Eflâk-i encüme kudret kameri
Mele-i a'lâya hikmet kemeri

Cedd-i pâki Hazret-i Âdem anı 
Sadr-ı mihrâba geçirdi o cânı

Hurşîd-i vahdet idi nûr-i Cemîl
Muktedâ-yı ezelî feyz-i Celîl 

Her biri merhabâ takdîm ederek
Kadr ü kıymetine ta'zîm ederek

Mi'râc'ına bârekâllah dediler
Nûr-i dîdârına müştâk idiler

Şeb-i Mi'râc'da olan şevketini
Selefi görmedi bu devletini

'Arş'dan ferşe kadar gör şerefi
Tenvîr etdi o gece her tarafı

Enbiyâ mecmû'una emr-i Hudâ
Habîbimdir size imâm-i hüdâ

Muktedâ-yı ezelîsin dediler
İmâmetini kabûl eylediler

Es-salâh enbiyâ eyledi kıyâm
İktidâ eylediler oldu imâm

Enbiyâlar imâmı nûr-i hüdâ
İki rek'at namazı etdi edâ

Çün Resûlü's-sekaleyn verdi selâm
Hayır duâlar ile etdi temâm

Himem-i enbiyâyı kıldı taleb
Ola himmetleri vuslata sebeb

Bârekâllah kün me'allah dediler
Cümlesi hayır duâ eylediler 

Enbiyâ ervâhına verdi selâm
İsm-i Mevlâ ile eyledi kelâm

Dedi Cibrîl kerem et kân-ı kerem
Perim üzerine almak dilerem

Râkib oldu per-i Cibrîl'e hemân
Cebrâîl aldı anı oldu revân

Yedi eflâki uçuben giderek
Mîkâîl İsrâfîl hizmet ederek

Enbiyâları mâkâmında güzel 
Seyr edüp cümlesini nûr-i ezel

'Âlem-i eflâki bir bir görerek
Herbir etrâf ile bir bir bilerek

Âsumân oldu müzeyyen o gece
Melekût buldu şeref bin derece

Sidre-i müntehâ'ya oldu karîb
Cibrîl'in konağına indi Habîb

Sidre'ye verdi Muhammed şerefi
Nûr-i vahdet nûr edüp her tarafı

Kudsîler ravza-yı sidrede beyân
Göricek nûr-i Muhammed'i ayân 

Gördüler nûr-i hüdâ heybetini
Bildiler ne derece kıymetini

Emr eder Cibrîl'e sidren ne güzel
Ne güzelsin güzel-i nûr-i ezel

Emreder Cibrîl'e yola düşelim
Bârgâh-ı Kerîm'e ulaşalım

Dedi Cebrâîl eyâ kân-ı kerem
Bir kadem ileri bassam yanaram

Buyurup Cibrîl'e ey nûr-i basar
Sensiz âsân ola mı râh-ı sefer

Cebrâîl bakdı Habîb'in yüzüne
Âb-ı firkat dolup iki gözün

Yâr-i gârın senin eltâf-ı Hudâ
Mu'înin Mevlâ olur nûr-i hüdâ

Kerîm'in sana yetişir keremi
Refref olur Zât-ı pâkin hidemi

Ol zemân Refref'i gönderdi Hudâ
Refref'e râkib ola nûr-i hüdâ

Emr eder Cibrîl'e ey nûr-i basar
Bu firâkımıza sen kılma keder

Kande varsam berâberdir rûhumuz
Himmetin ile olur fütûhumuz
Dedi Cebrâîl eyâ kân-ı kerem
İlticâm var sana med'uvv-i harem

İlticâmı kabûl eyleye Hudâ
Seferin hürmetine nûr-i hüdâ

Dilerim ki olıcak yevm-i kıyâm
Vücûdumu sırât üstüne koyam

Ehl-i îmân basalar perlerime
Bir keder olmaya dilberlerime

Sırâtı cümle selâmet geçeler
Cennet-i a'lâda kevser içeler 

Himmet-i Cebrâîl'i gördü Nebî
Dedi ey Hazret-i Hakk müntehabi

Cibrîl'e tahsîn edüp nûr-i hüdâ
Dedi nâsırın ola Zât-ı Hudâ

Emr eder Refref'e pervâz edegör
'Avn-i Mevlâ ile dâim gidegör

Aldı Refref Resûl'ü yâre gider
'Azm edüp dergâh-ı dildâre gider

Per-i himmet ile pervâz ederek
Zevk u şevk ile yoluna giderek

Görünüp kubbe-i 'arşın kameri
Açılup mâh-ı hidâyet kemeri

Feyz-i Feyyâz bürüdü Ahmedini
Nûra gark eyledi Muhammedini

Kerîm'in keremine mazhar olan
Eltâf-ı Kadîm'e müyesser olan

Dâimâ nusreti minallah olur
Her zemân sülûkü ilâllah olur

Nûr-i vahdet güneşi doğdu o dem
'Arş u ferş levh ü kalem oldu 'adem

Sâye-i "ellezî esrâ" serine
Feyz-i Feyyâz dökülüp gülberine

Kıymet-i nûr-i Muhammed ebedî
Gösterir 'âleme feyz-i Samedî 
Girdi Refref bir 'azîm nûr bahrine
Daldı o dem nûr-i vahdet nehrine

Her tarafdan bin nehir çağlar gider
Şeş cihetden Refref'i bağlar gider

Ol Resûl-i Kibriyâ emr eyledi
Kerem-i Zât-ı Kadîm'i söyledi

Heybetullah hayrete saldı beni
Kudretullah kuvveti aldı beni

Şems-i vahdet doğdu cân gözlerime
Nûr-i Rahmân doldu nûr yüzlerime

Kühl-i "mâ-zâgal" çekildi gözüme
'İlm-i hikmet nâzil oldu sözüme

Kâdir u Kayyûm olan Ferd ü Ehad
Zâtı ile kâim Allahu's-Samed

Bir tecellî nûruna gark eyledi
Gûş-i câna "üdnü minnî" söyledi

Ref' olundu nâgehân yüz bin hicâb
'Arş u ferş levh u kalem oldu hubâb

Ol tecellî rûhumu şâd eyledi
Ravza-yı kalbimi irşâd eyledi

Kevser-i ma'nâ-yı vahdet verdi dâd
Dil dimâğı buldu lezzet-i güşâd

Rahmet-i Rahmân erişdi dembedem
Mâsivallah oldu o demde 'adem

Kudret-i Mevlâ'dan aldık kuvveti
Kâdir u Kayyûm'dan aldık kudreti

"Kābe kavseyni ev ednâ"dan nişân
"Üdnü minnî emr ederdi âlî-şân

Ol zemân cân gözlerimden perdeyi
Kaldırup cânân yüzünden ferdeyi

Mazhar oldum "lî me'allah" sırrına
Ol dem erişdim kemâl-i birrine

Kerîm isminden tecellî eyledi
Selâm ism-i şerîfinden söyledi 

Hürmet ü merhamet etdi kuluna
Bülbül etdi merhametin gülüne
Emr edüp Rabbim bana sensin Habîb
Bârgâh-ı izzete ol sen karîb

Bârgâh-ı 'izzetim gözler seni
Sarf edesin rahmetim gözler seni

Hil'at-i "levlâk"i sana vermişem
Huzûr-i hâssıma lâyık görmüşem

Enbiyâlar serverisin Müctebâ
Evliyâlar rehberisin merhabâ

'Âlemi halk eyleyen Kâdir benem
Rü'yetimle sana ikrâm eylerem

Seyr-i dîdârıma fer verdim gözen
Yed-i kudretimle nûr verdim yüzen

Sana müştâkdır "ev ednâ" gülleri
Sana 'âşık melekût bülbülleri

Kendi nûrumdan seni halk eyledim
Münzelâtımda seni medh eyledim

"Rahmeten li'l-âlemîn" kıldım seni
Evvelâ tevhîd eden sensin beni

Bârgâh-ı 'izzetim sadrındasın
Yâ Muhammed rahmetim bahrindesin

Ni'met-i 'uzmâ cemâlimdir sana
Bu kerâmât hep kemâlimdir sana

Her ne murâdın var ise kıl beyân
'Avn-i ilhâmım ile eyle 'ayân

Sen hidâyet bahrine dürdânesin
Enbiyâ meydânına merdânesin

Her ne diler isen eylerem kabûl
Her murâdın kabûl edem yâ Resûl

Beni benimle görürsün Ahmedim
Seni sevdim sen benim Muhammedim

Öyle gark oldum tecellî nûruna
Çün erişdim nûr-i vahdet tûruna

Bu vücûd-i kâinât oldu 'adem
"Lâ vücûde illâ hû" dur dembedem

Seyr kıldı kendi nûru nûrunu
Kendi nûru tenvîr etdi tûrunu

Emr ederdi habîbim eyle kelâm
Dost dostuna verir dâim selâm

Selâm ism-i şerîfine mazhar ol
Selâm ile rahmete müyesser ol
Rabbenâ ente's-selâm minke's-selâm
Es-selâm li'l-mü'minîn hayru'l-kelâm

İlticâm budur hemân yâ Rabbenâ
Ümmetimi dilerem yâ Rabbenâ

Bana Kerîm'in keremi yâ Ganî
Ümmetim mesrûr eder ancak beni

Ümmetim kaydı ciğerim dağlamış
Kayd-ı ümmet şeş cihetim bağlamış

Ümmetimin derdini verdin bana
Merhametin nevbeti geldi sana

Kâdir u Kayyûm olan Perverdigâr
Erhamü'r-râhim olan Âmürzigâr

Kudretin âsârıdır bu 'arş u ferş
Rahmetin bahrinde hubâb olmuş 'arş

Huzûr-i 'izzetde sâil eyledin
Bu keremgâhe ki nâil eyledin

Dilerem şân-ı kereminden senin
Gözlerem kân-ı kereminden senin

Bir avuç toprak olan bu ümmetim
Sen 'Azîmü'ş-şân'e budur minnetim

Merhamet enhârına kıldım nazar
Katre ile ne olur bahre keder

Sen Ganiyyü'l-'âlemînsin yâ Ganî
Keremin mesrûr eder ancak beni

Âl ü evlâdım fedâ-yı ümmetim
Ümmetime merhametdir himmetim

Yüz yere koydum ezelden tâ ebed
Ümmetime merhamet et yâ Samed

Rahmet-i Rahmân erişe dâdıma
Kerem-i Kerîm gele imdâdıma

Merhamet kıldı yine Rabbü'l-enâm
Tebşîr etdi beni ol dem lâ-yenâm

Kendi nûrumdan seni halk eyledim
"Üdnü minnî" 'izzetimle söyledim

Bu kadar nazlı niyâzın ne kadar
Kerîm'e karşı münâcât bu kadar

Kerîm'in dergâhına varsa gedâ
Red eder mi tehî-dest anı Hudâ

Sen habîbim hem misâfir olasın
Da'vetimle dergâhıma gelesin

Misâfire ihtirâm etmek gerek
Arzûsuyla yoluna gitmek gerek

Seni râzı eylerem emr eyledim
Sûre-i Duhâ'da evvel söyledim

"Rahmeten li'l-'âlemîn" kıldım seni
Habîbiyyete lâyık buldum seni

Yevm-i mahşerde livâü'l-hamd ile
Ümmetin olsun berâberce bile

Bahr-i rahmet hâzini kıldım seni
Va'dime sâdık bulursun sen beni

Nazar-ı rahmet ile kıldım nazar
Ümmetine habîbim çekme keder

Götür bizden selâmımı habîbim
İki 'âlemde derdlere tabîbim

Selâmım ümmeten versün beşâret
Göreler cennet içinde kerâmet

Beni tevhîd seni tasdîk edenler
Yarın Firdevs-i a'laya gidenler

Gerek bir armağan bizden habîbim
Götüresin bu ümmete tabîbim

Bu beş vakit namaz yâdigâr olsun
Tarafımdan size bergüzâr olsun

Namazda mü'minin mi'râcı vardır
Râki' u sâcidin minhâcı vardır

Benim farzım senin sünnetin ile
Tutarlarsa bu ikisini bile

Kitâbım Hazret-i Kur'ân delîldir
Reh-i müstakîme emr-i celîldir

Beyân eder size emr-i Hudâ'yı
'Ayân eder size râh-i hüdâyı

Müyesser olalar merhametime
Olalar vâsıl ulu rahmetime

Risâlet hizmetine var habîbim
Hidâyet fermânın söyle tabîbim

Huzûrum zevkine yokdur nihâyet
Nihâyetsize olur mu bidâyet

Visâlim zevkidir gönlünde sâbit
Cemâlim şevkidir kalbinde nâbit

Bu bezm-i vahdet ise her zemân var
Muhabbet-i ilâhî dilde dildâr

Hüve'l-Evvel hüve'l-Âhir ki zâtım
Hüve'z-Zâhir hüve'l-Bâtın sıfâtım

Hemân var kullarımı da'vet eyle
Kemâl-i merhametle himmet eyle

Huzûr-i 'izzete verdim selâmı
Selâm ile temâm etdim kelâmı

Cenâb-ı Kâdir u Kayyûm bir Allah
Yine kudret ile gönderdi vallah

O dem Cibrîl'e emreyledi Mevlâ
Kerîm ü Kâdir u Kayyûm Te'âlâ

Getirdi merhametle bu cihâne
Yetiştirdi o beyt-i Ümmühân'e 
Eğer doğsa dile hubb-i Muhammed
O kalbi gark eder envâr-ı Ahmed

Eğer bahs olsa evsâf-ı Muhammed
Erişir halka eltâf-ı Muhammed

Ne mir'ât-ı hüdâdır nûr-i Ahmed
Ne rahmet-i Hudâ’dır bu Muhammed

Muhabbet-i Muhammed nûr-i Hak’dır
Muhabbet ehline cennet durakdır

Okunursa eğer Mîrâc-ı Ahmed
Görünür göze sertâc-ı Muhammed

Bu sırr-ı Mi'râc'ı fehm eden âdem
Olur 'ind-i ilâhîde mükerrem

Câna cânân olan nûr-i ilâhî
Muhammed'dir iki 'âlem-penâhı

Se'âdet-i ebedî kimde varsa
Bu Mi'râc-ı Muhammed'i duyarsa

Alır anı füyûzât-ı Muhammed
Bulur anı se'âdât-ı Muhammed

Dilersen yâr-i gârın Ahmed olsun
Dilinde dâimâ Muhammed olsun

Alvarlı Efe Hâce Muhammed Lutfî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî
Listeye geri dön