Aman Gıdâya Dikkat!

19 Mart 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Sıhhat

İnsanın sıhhatini en çok alakadar eden üç şey var. Hava, su ve gıda. Dikkat ederseniz, üçü de devamlı vücûdumuza giren şeylerdir bunlar. Havanın ve suyun ehemmiyyetinden daha önceki yazılarımızda biraz bahsetmişdik, şimdi de bir nebze gıdadan bahsedelim. 

Gıdalar, bizi ayakda tutan maddelerdir. Hem enerji ihtiyacımızı karşılar gıdalar hem de besin ihtiyacımızı. Sudan ve havadan alamayacağımız şeyleri gıdalardan alırız. Vücûdumuzun yapı taşları olan ne kadar protein, mineral, vitamin, karbonhidrat, yağ ve sâire varsa hepsini de gıdalardan temin ediyoruz biz.

Peki gıdâmıza nasıl dikkat edeceğiz?

Birincisi yiyeceklerin, içeceklerin temiz olması şartdır. Temizlik deyince, gıdâların üstünde toz toprak olmaması, bakterilerden, virüslerden arındırılmış olması yeterli değil, çünkü başka türlü kirleticiler de var. Özellikle kimyasal maddeler ve bâhusûs tarım ilaçları basit kirleticilerden çok daha tehlikelidir. Görüntüsü pırıl pırıl, resim gibi olan pek çok gıda maalesef kirlidir, teknik tabirle kontamine olmuşdur. Hem de en tehlikeli kirleticilerle kirlenmişdir. Bunları yersek kendi kendimizi zehirlemiş oluruz.

İkincisi, gıdaları tâze olması lâzımdır. Pek çok gıda tâzeliğini kaybedince, besin değerini kaybeder. Bazı gıdalar, besin değerini kaybetmekle de kalmaz, bozulur, zararlı hâle gelir. Bozuk süt, bozuk et, bozuk yumurta gibi. 

Üçüncüsü, gıdânın besleyici olması lâzımdır. Bugün için en büyük mesele budur. Zîrâ para kazanma hırsıyla sunî şekilde üretilen pek çok gıdâ var, kimisi hormonlu, kimisi genetiği değiştirilmiş gıdâlar bunlar. Bunların besin değeri çok düşük. Görünüşleri çok hoş bu gıdâların ama içleri boş. 

Dördüncüsü, gıdânın hîleli olmaması, sağlam olması lâzımdır. Bugün halk geçim sıkıntısı sebebiyle, hep ucuz ürünlere yönelmekde, bunu fırsat bilen bazı sahtekârlar da, piyasaya devamlı sahte, tağşîş edilmiş ürünler sürmekdedirler. Her şeyin sahtesini yapıyorlar. Meselâ içine biraz bal aroması damlatılmış glikoz şurubunu bal diye satan mı ararsınız, kaşar peynirini patatesle yapan mı, hurda etlerle, sakatatla imal edilen sucuklar mı isterseniz, ne ararsanız var piyasada. Bu gibi gıdalardan bir fayda elde etmek şöyle dursun, pek çok zararlar da veriyor bunlar insana.

Cenâb-ı Hakk Kitâb-ı Kerîminde, "كُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّهُ حَلاَلاً طَيِّبًا külû mimmâ razakakümullahu halâlen tayyiben" buyurmuşdur. Yani, "Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden helâl ve temiz olanları yiyiniz" demişdir. Dikkat ederseniz, Allah yalnız "helâl olanları yiyiniz" dememişdir, öyle de diyebilirdi, aynı zamanda yiyip içeceğimiz şeylerin temiz olmasını da emretmişdir. Âyetde temizlik, "tayyib" kelimesi ile ifâde edilmişdir. Tayyib, tîb kökünden gelir ve hoş, lezzetli, faydalı manâsınadır. Tayyibin zıddı habîsdir, o da, pis, kötü, hîleli demekdir. Bizim burada zikretdiğimiz dört maddenin dördü de bu temizliğe dâirdir. 

Şimdi bir de pek bilinmeyen bir inceliğe dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu tayyib kelimesi ile tıb kelimesi aynı kökden geliyor biliyor musunuz? Tıbba tıb denilmesinin sebebi insanları iyileştiren ilim olmasından. Tayyib de insanı iyi eden, insana fayda veren şey manâsına. Bu da bize şu hakîkati gösteriyor, eğer yediklerimiz temizse, iyi oluruz, sağlığımız bozulmaz, kolay kolay doktora, ilaca ihtiyacımız olmaz. Yok eğer, yediklerimiz temiz değilse, hastalıklardan kurtulamayız.

Listeye geri dön