Sen ey "Mahbûb-i akdes" ism-i vasfınla Muhammedsin
Meded yâ bâis-i hilkat eyâ rûy-i kelâmullah
Nebîler serveri hem hâtem-i bünyâd-ı beytullah
Sana ümmet olan kuldan geçer mi Hazret-i Allah
Meâl-i sırr-ı levlâk mahrem-i esrâr-ı vuslatsın
Sen ey "Mahbûb-i akdes" ism ü vasfınla Muhammedsin
LUGATÇE ve AÇIKLAMALAR
Fahr-i 'âlem : "Cihânın kendisiyle övündüğü" anlamında Resûl-i Ekrem Efendimiz için kullanılan bir sıfatdır
Mihrâb-ı nübüvvet : Mecâzen "bütün nebîlerin önderi" anlamında kullanılmışdır
Vücûd : Varlık
Vücûh : Vecihler, çeşitli husûsusiyyetler
Serîr-âra-yı vahdet : Cenâb-ı Hakk'ın vahdet tahtının süsü yani Hakk'ın birliğine en güzel delîl ve mazhar-ı tâmm demekdir
Şefîa'l müznibîn : Günâhkârlara şefaatçi
Nûr-i rahmet : Allah'ın rahmetini âleme güneş gibi saçan
Mahz-ı şefkat : Şefkat timsâli, merhamet ve şefkatin tecessüm etmiş hâli
Meâl : Anlam, ma'nâ
Sırr-ı levlâk : Levlâk sırrı yani "levlâke levlâke lemâ halaktü'l eflâk/sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım" kudsî hadîsindeki yaradılış sebebi Mahrem-i esrâr-ı vuslat : Allah'a en yakın olup O'nun sırlarına vâkıf olan
Mahbûb-i akdes : Allah'ın mukaddes sevgilisi İsm-i vasf : Sıfat bildiren isim Muhammed: Muhammed ism-i şerîfi, Resûl-i Ekrem Efendimizin en meşhûr ismi olup "Medhedilmeye en lâyık olan ve en çok medhedilen" anlamlarına gelir