17 Haziran 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Hasenü'l-Basrî Hazretleri bir gün, Kabe'yi tavâf ederken, arkasında zenbil olan birisine rast gelmiş, ona zenbilinde ne olduğunu sormuş. Adam, "Zenbilde anam var" demiş. "Biz fâkiriz, senelerdir anam Kabe'yi ziyâret etmek isterdi ama bizim mâlî durumumuz müsâid olmadığı için Kabe'ye gelemezdik. Yıllar geçti, anam ihtiyarladı, gücü kuvveti kalmadı, gelmesine hiç imkân kalmadı. Fakat Kabe'den hep aşk ile bahseder, Kabe aklına geldikçe gözyaşlarını tutamazdı. Onun ağlamaları o hâle geldi ki, artık onun hâline tahammül edemez oldum. Onu işte bu zenbille arkama alıp memleketimiz olan Şam'dan buraya kadar getirdim. Şimdi ona tavâf ettiriyorum. Ana baba hakkı çok büyüktür derler. Umuyorum ki bu hizmetimle anamın hakkını ödemiş olurum" deyince Hasenü'l-Basrî Hazretleri buyurmuşlar ki, "Evlâdım, mümkün olsa da, sen ananı sırtında taşıyarak Şam'dan Kabe'ye yetmiş defa getirip böylece tavaf ettirsen, yine de ananın hakkını ödeyemezsin".