14 Eylül 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Şeyhü'l-Ekber Hazretleri buyuruyorlar ki :
Bir adam Zünnûn'a, "Vallahi ben seni sevmiyorum" demiş. Zünnûn ona şöyle cevap vermiş, "Eğer sen Allah'ı tanıyorsan bu sana yeter. Yok eğer O'nu tanımıyorsan, bilmiyorsan O’nu tanıyan birisini bul ki, seni Allah'a ulaştırsın".
Zünnûn'un söylediğinin benzeri bir arkadaşımızla aramızda geçen konuşmada ortaya çıkmışdı. Arkadaşım Abdullah b. el-Üstâd el-Mebrûrî, sâlihlerin büyüklerinden idi. Bir kardeşi vardı, öldü. Kardeşini rüyasında görmüş, ona "Allah sana ne muamele etti?" diye sormuş. O da, "Beni cennetine yerleştirdi, orada yiyorum, içiyorum, hûrilerden istifâde ediyorum" demiş. "Ben sana onu sormuyorum, Rabbini gördün mü, onu soruyorum" deyince, "O'nu ancak tanıyanlar görebilir" diye cevap vermiş. Uyandıktan sonra, bineğine atlayıp, İşbiliye'ye yanımıza gelerek rüyasını anlatmış ve demişti ki, "Sana geldim ki bana Allah'ı tanıtasın". Sonra, Allah hakkında marifet elde edinceye kadar yanımızda kaldı. Hem de nazarî olarak değil, keşif ve müşâhede yoluyla.
Âriflerden biri şöyle demişdir, "Allah'ın kitâbında tarif ettiği kimselerle berâber ol, onlardan ayrılma. Onlar takvâ ve yakîn ehlidir. Umulur ki bu sâyede göklerin melekûtuna yükselir, ebrâr ile oturan ve ahyâr ile ünsiyet eden biri olursun. Takvâda kararlı ve azîmet sâhibi olursan kurtuldun demektir".