17 Ocak 2017 tarihinde yayınlanmıştır.
1. Münker, Allah'ın sevmediği işleri işlememize sebeb olan kötü sıfatlardır. Kibir, ucub, riyâ, hased, gadab, hubb-i mâl, hubb-i câh gibi kötü sıfatlar kalbden temizlenmedikçe bunların sebeb olduğu kötülüklerden ve günâhlardan kurtulmak mümkün olmaz. Bu itibarla "nehyi ani'l-münker" bu kötü sıfatlardan kalbi tezkiye etmek demekdir.Yukarıda zikretdiğimiz ârif, ilk iki ma'nâyı tahakkuk ettirmiş olduğu için, üçüncü ma'nâyı kasd etmiş olsa gerekdir. Rahmetullahi aleyhi ve rahmeten vâsia.
2. Münker, insanın kendinde gördüğü hayat, ilim, görme, işitme gibi sıfatlardır ki aslında bunlar insanın kendisine âid değildir, Cenâb-ı Hakk bunlara insana âriyeten lutfetmişdir. Bu itibarla "nehyi ani'l-münker", insanın bu sıfatların kendisine âid sıfatlar olmadığını bilip, Hakk'a âid olduğunu bilmesi ve mahv-ı sıfat etmesidir.
3. Münker, insanın varlığıdır. Nitekim ârifler arasında "vücûdüke zenbun la yukâsu aleyhi zenbun âhar" yani "varlığından daha büyük günâh olmaz" sözü meşhûrdur. Öyleyse zâtı da ifnâ etmek gerekir ki bu itibarla "nehyi ani'l-münker", ölmeden evvel ölmek, Hakk'da yok olmak, tevhîd-i zâta ermek demekdir.