Arslan Dövmesi Yapdırmak İsteyen Adam

1 Aralık 2023 tarihinde yayınlanmıştır.

Tezkiye-i Nefs
Mesnevî-i Şerîf'deki hikâyelerden biridir : 
Adamın biri usta bir dövmeciye gider ve sırtına bir dövme yaptırmak istediğini söyler. Dövmeci, "Söyle bana arslanım, dövmende ne resmi istersin?" diye sorar. Adam, "Kükremiş bir arslan resmi isterim çünkü benim burcum arslandır. Yalnız çok dikkat et, dövme mükemmel olsun" der. Dövmeci, daha ilk iğneyi saplar saplamaz adam acıya dayanamayıp feryâda başlar, "Aman usta! Sen beni öldürecek misin, ne yapıyorsun!" der. Dövmeci, "Arslan yap dedin ya" der. Adam, "Arslanın neresinden başladın?" diye sorar. Dövmeci, "Kuyruğundan" der. Adam, "Aman iki gözüm, bırak kuyruğunu. Arslanın kuyruğu yüzünden kuyruk sokumum sızladı, nefesim kesildi. Arslan, varsın kuyruksuz olsun. İğne yarasından kalbim sıkışdı, bayılacak gibi oldum" der. Dövmeci, "Peki öyleyse" diyerek arslanın bir başka tarafını dövmeye başlar. Adam yine feryâd eder, "Amân usta! Canım çok fenâ yandı. Burası neresi?" diye sorar. Dövmeci, "Kulağı" deyince adam, "Aman bırak şu kulağı, varsın arslan kulaksız olsun. Orasını da yapmayıver" der. Dövmeci, arslanın bir başka uzvu için iğneyi batırınca adam yine feryâd eder, "Bu iğne arslanın neresini dövüyor?" diye sorar. Dövmeci, "Karnını" deyince adam, "Canım çok fenâ yanıyor, bırak arslan karınsız olsun" der. Nihâyet dövmecinin sabır küpü çatlar ve kızgınlığından iğneyi yere atıp şöyle der : "Bu âlemde hiç kimse böyle bir hâle düşmüş müdür? Kuyruksuz, başsız, karınsız bir arslan hiç görülmüş müdür? Cenâb-ı Hakk hiç böyle bir hayvan yaratmış mıdır?".
Bu hikâye, nefsini ıslâh etmek isteyenlere bir tenbîh mâhiyetindedir. Nitekim Hazret-i Mevlânâ hikâyenin sonunda şöyle buyurur : "Ey kardeş, iğne yarasına sabret ki kâfir nefsin iğnesinden kurtulasın". 

Hikâyedeki dövmeci mürşide, dövme yapdırmak isteyen adam, mürşidden istifâde etmek isteyen kimseye yani dervîşe, salike, iğne darbeleri, mürşidin dervîşini terbiye etmek ve kemâle getirmek için verdiği vazîfelere, riyâzât ve mücâhedeye, iğne darbelerinin can yakıcı olması da, dervîşliğin nefse ağır gelmesine işâretdir.

Mürşid-i kâmilin terbiyesi, tıpkı dövmecinin iğne darbeleri gibi nefse acı gelir. Eğer sâlik bu acıya tahammül edip mürşidinin tavsiyelerine uyar ve nefsinin ıslâhı için gereken mücâhede ve riyâzâtı yaparsa, kendisini felâkete götürecek olan kötü sıfatlardan kurtulur ve ahlâkını güzelleştirir. Hazret-i Mevlânâ'nın, "İğne yarasına sabret ki kâfir nefsin iğnesinden kurtulasın" buyurmasının hikmeti de şudur ki, nefsin kötü sıfatları, insanın rûhuna saplanan acı verici iğneler gibidir. Rûhu, bu cefâdan kurtarıp safâya erdirmenin yolu, nefs ile mücâhedenin verdiği acıya sabretmekden geçer. Nefsinin rahatından vazgeçmeyenler ise en ufak bir ilerleme kaydedemez, hiç mesâfe kat edemezler. Her mücâdelede olduğu gibi nefs mücâdelesinde de zafer, sabredenlerindir.


Dervîşlik der ki bana sen dervîş olamazsın
Gel ne diyeyim sana sen dervîş olamazsın
Listeye geri dön