Âşıklar Ölmez

13 Şubat 2016 tarihinde yayınlanmıştır.

Ehlullah

NUTK-İ ŞERÎF

Bu ne derddir 'aceb dermân belirmez
Yâ bu ne yâredir zahmı belirmez

Benim gönlüm 'aceb 'aşkdan usanmaz
Varır 'aşka düşer hiç bana tanmaz

Döner gönlüm bana öğüt verir hoş
'Âşık olan gönül 'aşkdan usanmaz

'Âşık ki câna kaldı 'âşık olmaz
Cânın terk etmeyen ma'şûku bulmaz

'Aşk bâzârıdır bu cânlar satılır
Satarım cânımı hiç kimse almaz

'Âşık bir kişidir bu dünyâ mâlın
Âhiret korkusun bir çöpe saymaz

Bu dünyâdan âhiretden içerü
'Âşıkın yeri vâr kimse ne bilmez

'Âşık öldü deyû salâ verirler
Ölen hayvân durur 'âşıklar ölmez

'Âşıklar meydânı 'arşdan yücedir
Çalarlar çevgânı topu belirmez

Beğim 'ârif isen yürü yolunca
Bunda başlar yiter kanlar sorulmaz

Erenler kapusu Hazret kapusu
Bu tapuya gelen mahrûm gönülmez

Yûnus bu deryâya gark oldu gitdi
Geri gelmekliğe 'aklı dirilmez

NAĞME-İ AŞK


Bu Uşşak ilâhîde güfte dîvândaki metinden biraz farklı. Aradan uzun yıllar geçince birçok nutukların bu gibi değişikliklere uğradığını görüyoruz. Bu da gâyet tabiîdir.

Bu 'akl u fikr ile Mevlâ bulunmaz
Bu ne yâredir ki zahmı bulunmaz
Kamunun derdine dermân bulunur
Şu benim derdime dermân bulunmaz

'Aşkın pazârında cânlar satılır

Satarım cânımı alan bulunmaz
Yûnus öldü deyü salâ verirler
Ölen hayvân imiş 'âşıklar ölmez

Bu ilâhînin bir husûsiyyeti de eskiden dervîşlerin ve bilhassa meşâyihin cenâzelerinde okunması idi. Biz de bunu mürşid-i azîzimiz Muzaffer Efendi Hazretlerinin vuslatının sene-i devriyesi vesîlesi ile yayınladık.
Listeye geri dön