12 Şubat 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Âh bir zincîrin derdiyle oldum deli dîvâne
Her nefesde gök küpüne veriyorum gulgule
Her seherde bir çulu ayaklarımla çiğner aşarım
Bir kervanı araya-araya ciğerimin kanlarını saçarım
Âh O'nun elinden öyle bir dâğ vurdu ki gönlüme
Yolunda yürümekden şişip kabardı tabanlarım
O'nun âteşindendir yıldızların göklere saldığı kıvılcımlar
O'nun heybetindendir yeryüzündeki korkunç sarsıntılar
İşine hiç karışmam karışsam da komaz ya
Bir sözüyle ben gibi yüzlercesini sürer
Sürülürsem de eğer O'nun katından hemen gider bir köşeciğe başımı korum
Aşk çulhası bir çileyle başucuma gelir bir bez örer o çileli başıma benim
Sultânü'l-Âşıkîn Mevlânâ Celâleddîn Rûmî
Kaddesallahu Sırrahu'l-Âlî
İTHÂF
Âşıklar Sultânı Hazret-i Mevlânâ'nın, kendisi gibi, aşkullah ummânında garkolan âşıkların ahvâlini beyân ettiği bu nutk-i şerîfini, ömrünü aşkullah ile yanarak geçiren, Mürşid-i Azîzim Hazret-i Aşkî'nin vuslatının 33. sene-i devriyesi münâsebetiyle bütün sevenlerine ve cümle Hakk âşıklarına ithâf ediyorum.
İnne'l-'âşıkûne lâ yemûtûne bel yasılûne ilallahi te'âlâ.
Muhakkak ki âşıklar ölmezler, Allah'a kavuşurlar.