Âşıkların Zikri Sayıyla Değildir
1 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri zamânındaki zikirlerin bir çoğunu ses kaydı olarak yayınladığımı biliyorsunuz. Düşününüz ki bunlar amatörce kaydedilmiş ve üstünden çok uzun zaman geçdiği için ses kalitesi oldukça zayıflamış kayıtlar. Buna rağmen dinleyenler bunlardan çok etkileniyorlar. Nereden mi biliyorum? Gelen sayısız mesaj ve yorumlardan elbette.
Bunun sebebi nedir biliyor musunuz? Bu zikirler hep aşk ile, ihlâs ile yapılmışdır da ondan. Bu zikirlerde ne bir tasannu, ne de bir gösteriş vardır. Bunlar ne bir şöhret arzusuyla, ne de maddî bir menfaat uğruna yapılmışdır. Bunların hiçbirinde bir tekellüf, bir zorlama, bir mecbûriyyet de yokdur. Hepsi Allah için yapılmışdır, muhabbetullah ile yapılmışdır. İşte böyle olduğu içindir ki bunca yıl sonra kırık dökük ses kayıtları hâlinde iken bile, kalblere nüfûz ediyor, gönülleri titretiyor, gözleri yaşartıyor, tüyleri diken diken ediyor.
Bu zikir kayıtlarına bazen çok enteresan yorumlar da yapılıyor. Meselâ bir kardeşimiz, herhalde daha önce böyle bir zikir görmediği için, hayret etmiş ve hayretini de şöyle dile getirmişdi :
Nasıl bir zikir bu, anlamadım, şaştım kaldım, hayy kısmı gerçekte bu kadar uzun mu? Sonlarda saymaya yetişemedim devamı da vardı belki kaydın; 272 adet Lailaheillallah, 255 Allah, 127 Hu, 50 Hayyul Kayyum Allah, 3711 ya Hayy saydım. Hayy kısmı bitmek bilmedi.
Fakîr bu kardeşimize şu cevâbı vermişdim :
Sonra da şu meşhûr hikâyeyi anlatmışdım :Bunda şaşılacak bir şey yok ki. Zira bu, âşıkların zikridir. Aşk sayıya, adede gelir mi? Muhabbet teraziye gelir mi? Aşıklar zikri adedle sayıyla sınırlamazlar. Sizin saydıklarınız o zikir meclisinde kayda alınanlardır sadece, o meclis dağıldıkdan sonra da âşıklar zikre devam ederler.
Hani delikanlının biri elinde bir sepet elma ile heyecanlı heyecanlı gidiyormuş. Yol kenarında oturmuş elindeki tesbihi çekmekde olan bir sofu, ona laf atmış, "Evladım, o elmaları nereye götürüyorsun bakayım?" demiş. Delikanlı, "Sevgilime" diye cevap vermiş. Sofu, "Peki kaç elma var o sepetde?" diye sormuş. Delikanlı, "Ne bileyim ben, sevgiliye verilecek hediye sayıyla olmaz ki" deyince, sofu elindeki tesbihi parçalamış.
Sofu aded derdindedir
Sôfî Ehad derdindedir