Aşk Tuzağı
25 Kasım 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
Aşkın bu ta'rîfi hem pek ârifânedir hem de sehl-i mümteni' cinsindendir. Basit gibi görünen bu kısacık ta'rîfde nice nice latîf ma'nâlar ve zarîf nükteler gizlidir. Öyle ki bunların hepsini anlatmaya kalkarsak söz çok uzar, sayfalara sığmaz. Biz şimdilik bir iki husûsa temâs edip geçelim.
Aşkın tuzağa teşbîh edilmesinin hikmeti, Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği kullarını kendisine aşk ile cezbetmesi yüzündendir. Gönlüne aşk-ı ilâhî ateşi düşenler, gayr-ı ihtiyârî Hakk'a yönelirler ve Hakk'a kavuşma arzusu ile durmadan yanar tutuşurlar. Âşıklar, bir tarafdan ayrılık ateşi ile yanarken bir tarafdan da vuslat ümîdi ile coşarlar. Aşkdan nasîbi olmayanlar ise, ya dünyâya ya da ukbâya rağbet ettiklerinden Hakk'a vuslat edemezler, yabanda kalırlar.
Dikkat edilirse tuzak ta'bîrinde de şöyle bir incelik vardır. Tuzak, bir tür hîledir. Avcı, avını aldatarak yakalamak için tuzak kurar. Çünkü avının karşısına silahıyla techîzâtıyla çıksa ürküp kaçacağını bilir. Cenâb-ı Hakk'a hîle nisbet etmek belki bazılarınıza çok acâib ya da nâhôş gelebilir ama hîleyi kendisine nisbet eden bizâtîhî Allah Sübhânehû ve Teâlâ Hazretleridir. Meselâ " وَمَكَرُواْ وَمَكَرَ اللّهُ وَاللّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ / Ve mekerû ve mekarallâh, vallâhu hayrul mâkirîn" ve " وَمَكَرُوا مَكْرًا وَمَكَرْنَا مَكْرًا وَهُمْ لَا يَشْعُرُونَ / Ve mekerû mekran ve mekernâ mekran ve hum lâ yeş’urûn" âyet-i kerîmelerinde ve daha bir çok âyetde olduğu gibi Cenâb-ı Hakk hîleyi kendisine izâfe etmişdir. Hîlenin Arapçadaki karşılığı "ﻣﻜﺮ mekr"dir.
Bir çok evliyâullahın nutuklarında gördüğümüz ve bilhassa Hazret-i Mevlânâ'nın eserlerinde çok sık rastladığımız tuzak, av, avcı, hîle gibi tabirler çoğu yerde aşkın remzleridir.
Beni meczûb-i dâm-ı hubb-i zâtın eyle yâ Rabbi
Dili mashûb-i esrâr-ı sıfâtın eyle yâ Rabbi