12 Mayıs 2018 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Ata belinden bir zamân anasına düşdü gönül
Hakk'dan bize destûr oldu hazîneye düşdü gönül
Anda beni cân eyledi et ü sünük kân eyledi
Dört on günü diyiceğez değirtmeğe düşdü gönül
Yürür idim anda pinhân Hakk buyruğu vermez amân
Vatanımdan ayırdılar bu dünyâya düşdü gönül
Beni beşiğe urdular elim ayağım sardılar
Önden acısın verdiler tuz içine düşdü gönül
Günde iki kez çözerler başına akça dizerler
Ağzıma emcek verdiler nefs kabzına düşdü gönül
Bu nesneyi terk eyledim yürümeğe azm eyledim
On iki sünüğüm yazarlar elden ele düşdü gönül
Oğlan iken sultân kopar kim elin kim yüzün öper
Akıl bana yoldaş oldu sultânlığa düşdü gönül
Bu çağıla sakal biter görenin gülreği tutar
Güzeller katında biter sevseviye düşdü gönül
Hayırdan şerri çok sever işlemeğe becid iver
Nefsinin dileğin kovar nefs evine düşdü gönül
Kırk beşinde sûret döner kara sakala ak iner
Bakıp şeybetin görücek yoldurmağa düşdü gönül
Yola gider başaramaz yiğitliğe eli varmaz
Bu nesneleri koyuban yavunmağa düşdü gönül
Oğul eydür bunadı ölmez kız eydür yerinde durmaz
Hiç kendi hâlinden bilmez hâlden hâle düşdü gönül
Ölüceğez şükr edeler sinden yana iledeler
Allah adın zikr ideler çok şüküre düşdü gönül
Su getireler yumağa kefen saralar komağa
Ağaç ata bindireler teneşire düşdü gönül
Eğer varısa amelin gin olusar sinin senin
Eğer yoğusa amelin oddan şarâb içdi gönül
Yûnus anlayıvar hâlin şuna uğrayısar yolun
Bunda elin erer iken hayr işlere düşdü gönül
Yûnus Emre
Kuddise Sırruh