23 Ekim 2024 tarihinde yayınlanmıştır.
Hemen hemen her yerde gördüğümüz bir manzara bu. Yalnız bizde değil, halkı müslüman olan bütün ülkelerde böyle. Devâsâ binalar ve onların arasında kaybolmuş olan câmiler, mescidler. Sırf bu ölçek farkı bile, halkın tutduğu yolu gösteriyor bize. Malûm ya, insan neye kıymet veriyorsa, neye ehemmiyyet veriyorsa, onu büyütür, onu öne çıkarır, ona rağbet eder. Bugün maalesef halkın nazarında en önemli olan şey, para kazanmak ve para harcamak. Diğer her şey bunlara göre ikinci, üçüncü derecede kalıyor. Para en çok plazalarda kazanılıyor, en çok alışveriş merkezlerinde harcanıyor. Bu yüzden de en görkemli, en havalı, en pahalı binalar bunlar. Gerçek şu ki, AVMler ve plazalar modern insanın tapınaklarıdır aslında. "Dînim islâm" diyenler için de, "Ben hiç bir dîne inanmıyorum" diyenler için de böyle bu. Çünkü paraya, mala, mülke tapıyor modern insan.
Amerikalı bir ahbâbım vardı, bazılarınız tanır, Shems Friedlander, bir gün onunla konuşuyorduk, laf açıldı, dedim ki, "Sizin Amerika'da shopping mall dediğiniz bizim burada AVM dediğimiz yerler bir tür tapınakdır aslında". Şaşırdı, "Nasıl yani?" dedi. "Hani eskiden tapınaklar varmış, insanlar oralara gidip kendi dînlerince ibâdet ederlermiş, kurban keserlermiş ya, şimdi de aynı" dedim, daha çok şaşırdı. "Yâhu yüz liralık bir şeye sırf üstünde bir markanın logosu var diye beş yüz lira vermenin, bir totem için kurban kesmekden ne farkı var?" dedim. "Valla doğru söylüyorsun, ben bunu hiç düşünmemişdim" diyerek bana hak verdi.
Mescidin AVMdir secdegâhın plaza
Ne gerek var öyleyse ibâdete namaza